Şarkı; Teoman - Uçurtmalar
Beni anlamadın demeyeceğim. Beni anladın. Zaten en dayanılmaz acı buydu. Anladığın halde canımı yaktın...
Gözlerimi çalan şarkıyla araladım. Gözlerim uyku diye yalvarır bir vaziyetteydiler ancak aşağıdan duyduğum gramofonun sesi uykumla aramda bir engel gibiydi. Bir süre nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Gözlerim duvardaki fotoğraflara takılınca dedemin yazlık evinde olduğumu anladım. Merdivenlerden inerken korkulukların yan tarafındaki ayna da kaldı bakışlarım. Bu ben değildim. Şimdiki ben değildim.
Bu küçük Hüma'ydı.
Neler olduğunu anlamak adına gramofonun sesine doğru yöneldiğim sırada bir erkek çocuğunu dizleri üzerine çökmüş bir şeyler boyadığını görmemle adımlarımı durdurdum. Ayak seslerimden gelmiş olduğumu anlayan erkek çocuğu yüzünü bana döndü.
Bu abimden başkası değildi.
Beni görünce telaşa kapıldı ve elindeki fırçayı renkli yumurtaların üzerine bırakıp geriledi.
" Burada olmaman gerekiyor Hüma. Odana çık. " sesi telaşlıydı. Birilerinin beni görmesini istemiyor gibiydi.
" Abi. Neler oluyor? Gitmek istemiyorum. Seninle kalsam olmaz mı? " ses tonum birazdan ağlayacağımın habercisiydi.
" Olmaz kardeşim. Gitmelisin. Burada kalamazsın. " her kelimesinde biraz daha uzaklaşıyordu benden. Biraz daha terk ediyordu beni.
" Ama abi. Seni çok özledim. Birazcık kalsam? " gözlerimden süzülen yaşlar yanaklarımda boşluklar yaratıyor gibiydi. Hem ferahlatıyor hem de yakıyordu.
" Kalamazsın Hüma. Burası sana göre değil. Hadi git. "
" Bari şarkı bitene kadar kalayım. Hem birlikte gidelim. Sende benimle gel? "
" Gelemem kardeşim. Yalnız gitmek zorundasın. Hadi git artık. Seni çok seviyorum kardeşim. "
Kulağıma dolan seslerle gözlerimi aralamaya çalıştım. Kalp atışlarım odada yankılanıyordu. Elimdeki acıyla inledim. Gözlerimi tamamen açtığımda buranın hastane odası olduğunun farkına vardım. Başımda serumumla ilgilenen bir hemşire vardı.
" Ne oluyor? " sesim mırıltı halinde çıkmıştı ama bu hemşirenin beni duymasına engel olmadı.
" Lütfen kendinizi yormayın. Hastanedesiniz. Yoğum bakımda. Birazdan doktor bey gelecek o zaman sizi normal odaya alabiliriz. "
" Hangi hastanedeyim? "
" İzmir Egepol Hastanesi. " dedi hemşire güven vermek istercesine gülümseyerek.
" Ama ben burada değildim. Yani İzmir'e uzak bir mevkideydim. " Hemşire gülümseyerek ellerini omuzlarıma ittirdi ve ne zaman kalkmaya çalıştığını bilmediğim bedenimi yatağa yasladı.
" Lütfen daha fazla yorulmayın. Doktor Bey gereken açıklamayı yapacaktır. "
Hemşire çıktıktan sonra bahsettiği doktor gelmedi. Birkaç hastane görevlisi ve hemşire beni normal odaya aldılar. Ben sedyede odaya giderken yoğun bakımın önünde Almina' yı görmüştüm. Endişeli görünüyordu. Herkesin burada olduğunu söylemişti.
Hatırlamaya çalıştım. En son Araz'la dağ evindeydik. O beni öpmüştü ama sonrası yoktu. Sonrasını hatırlamıyordum. Gözlerimi yoğun bakımda açmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTULMA
RomantizmYasaktı. Ben ona yasak mıydım bilmiyorum ama o bana her şeyiyle yasaktı. Kokusu bana yasaktı. Sesi, içinde boğulduğum gözleri bana yasaktı. Bu kadar yasağın içinde yine de tutmuştum ellerinden. Tutmuştu ellerimden. Bizim hikayemiz belki çoğu insa...