Belki de yağmura gerek kalmazdı, insanlar bu kadar kirli olmasaydı.
Turgut Uyar...
" Anne kreşte bugün baba kız günü varmış biliyor musun? Babamda benimle gelir mi? " Saçlarımı okşadı annem. Yılların verdiği yorgunluk yoktu o zaman gözlerinde. Yorgun değildi gözleri, kırgın değildi. Küskün değildi.
" Hüma bebeğim baban çok çalışıyor. Gelemeyebilir. " Ama ben kırgındım, kızgındım, küskündüm annemin aksine. Babam için ilk ağlayışım değildi belki ama son da değildi.
" Neden bu kadar çok çalışıyor anne? "
" Sen mutlu ol diye prensesim. "
" Ben mutlu olmak istemiyorum. Ben babamı istiyorum. "
" Ben babamı istemiyorum. Mutlu olmak istiyorum. "
" Mutlu değil misin? " Kafamı kaldırıp karşımda oturan adama baktım. Babamın bana veremediği güveni veren adama. Bir anda hayatıma giren ve çıkmak bilmeyen adama çevirdim kızarmış gözlerimi.
Bu gece çok özel bir geceydi. Öyle değil mi? Bu kadar özel olacağını tahmin etmemiştim.
" Mutlu muyum? "
" Mutluluk içimizde bunu sen söylemiştin. Mutluluğu başkasında aramanın saçma olduğunu da. " Haklıydı. Ben söylemiştim ama bugünlerde söylediklerimle hissettiklerimin arasında uçurumlar vardı.
Babama baba demiştim ama baba olduğunu hissetmemiştim. Babam olduğunu biliyordum ama hissetmek çok ayrıydı. Babam bugün beni değil de karşımda oturan adamı tanımıştı. Ona evlat demişti. Evlat!
" Bi dakika. Babam seni tanıyordu. " burnumu çekmek zorunda kalmaktan nefret ediyordum ama ondan da önemlisi Araz babamın kim olduğunu biliyordu. " Soyadlarımız aynı bizim. " diye mırıldandım.
Oturduğum yerden kalktım ve karşısına geçtim. O ise hala rahattı. Sanki bir şeyleri saklayan benmişim gibi.
" Babamı tanıyordun ve benden sakladın. " Gözlerimden yanaklarıma hücum eden gözyaşlarımı yok saydım. Deli gibi bağırıyordum. Boğazım acıyordu ama boğazımdan daha çok acıyan bir yerim vardı.
" Bağırmayı kes ve sakin ol! "
" Sakin mi olayım? Sen beni kandırdın. Ben sana babamı anlattım. " İçimdeki duygular sarsılıyordu. Ben bu adama güvenmiştim değil mi? Ona babamı anlatmıştım. Bizi nasıl bıraktığını. Ama o benden saklamıştı.
" Hayatına müdahale etmem hoşuna mı giderdi? " Şimdi o da bağırıyordu. Karşıma dikilmişti. Tıpkı çocukluğum gibi.
" Hayatıma susarak müdahale ettin zaten. " İşte tam o an öyle bi hıçkırık kaçtı ki içimden. Acıyan kalbim değildi. Acıyan nefes borumdu. Şimdi burada sarsılarak ağlarken kim vardı ki yanımda? Daha bi ay öncesine kadar tanıyıp da yanında güvende hissettiğim adam mı?
" Hüma yeter! Hadi gel seni eve bırakayım. " Eve gitmek istemiyordum. Şu an istediğim tek şey kaçmaktı. Kaçmak benim için yeni bir eylem değildi. Hayatımda her şeyden kaçmıştım zaten.
Korktuğum için yağmurun sesinden kaçmıştım. Hastalığımdan kaçmıştım. Duygularımdan kaçmıştım. Peki ya şimdi? Kendimden mi kaçıyordum? Sanırım bu gece kaçtığım çocukluğumdu. Babamdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTULMA
RomanceYasaktı. Ben ona yasak mıydım bilmiyorum ama o bana her şeyiyle yasaktı. Kokusu bana yasaktı. Sesi, içinde boğulduğum gözleri bana yasaktı. Bu kadar yasağın içinde yine de tutmuştum ellerinden. Tutmuştu ellerimden. Bizim hikayemiz belki çoğu insa...