" Kaldır şunu. Görmek istemiyorum. "
" Sen görsen ne olacak görmesen ne olacak. Tüm Türkiye görmüş. " sözlerim üzerine Alp sinirlenip bana yastık atacakken Araz Alp'in elinin havada kalmasını sağlayan cümleler sarfetti.
" O yastığı sana kendi bildiğim yollarla iade etmemi istemiyorsan- "
" Zaten yastık dediğin atılmak için değil sırta, başa, kucağa konulmak için var. " deyip havadaki yastığı sırtına koymasını gülerek izledim.
" Bordo panjurlu ev ha? " Araz gülerek sözlerine devam etti. " Hayal dünyan baya renkliymiş kardeşim."
" Lan hayal dünyam renkli olsa ne olacak? Kız gitti. "
" Haksızda sayılmaz. " diye mırıldandım bakışlarımı odada gezdirirken. Evet haklıydı. Hem de çok. Almina Alp'e güvenmişti. Zamanla onu affedeceğine emindim ama unutur muydu bilemiyorum. Affetmek kolaydı bana göre önemli olan unutmak.
Alp ağzını açıp konuşacağı sırada odanın kapısı açıldı ve içeriye ultra seksi bir halde Almina girdi. Benim gözlerim anında Araz'ı bulurken onun beni izlemesine gülümseyerek karşılık verdim. Hayır, yani o gece yaşanmamış olsa şüphelenmeden edemezdim galiba orada tüm seksiliğiyle bir kadın dururken onun benim paspal hastane halimi izlemesi garipti. Ama güzeldi. Garip ama güzel...
Gözlerimi tekrar Almina'ya çevirdiğimde üzerini inceledim. Siyah uzun elbisenin uzun yırtmacından firar eden uzun bacakları göze çarpıyordu. Derin göğüs dekoltesi Alp'i katil edecek türdendi. Saçlarını ensesinde dağınık bir şekilde toplamış zaten dolgun olan dudaklarını kıpkırmızı bir rujla daha da dolgunlaştırmıştı.
" Hüma, canım nasılsın? " Henüz dönüp bir kere bile Alp'e bakmamıştı ama tepkisini biliyormuş gibi rahattı.
" İyiyim Almina'cım. Çok güzel olmuşsun. " gülümsediğinde yanaklarında beliren gamzeleriyle Alp o gamzelere dalıp gitmişti. Bacağının üzerinde yumruk yaptığı elini sıkması kendini sakinleştirmeye çalıştığının bir göstergesiydi. Plan işe yarıyordu demek. Almina'nın çalan telefonuyla ortamdaki sessizlik dağıldı.
" Canım. Bir yere uğramam gerekiyordu ama geliyorum şimdi. Deniz adresi mesaj atar mısın? " Alp'in gözlerinden fışkıran ateş az sonra Almina'yı yakabilirdi. Seğiren çenesi kararan gözleriyle beni bile korkutmuştu.
" Tatlım. " dedi Almina dudaklarını büzerek. " Arkadaşım beni bekliyor. Hemen çıkmam lazım. "
" Tamam, ama yine gel. Yemeğin dedikodusunu yaparız. "
" Kim bu arkadaş? " Alp'in sesindeki sinir somut bir şeymiş gibi hissediliyordu. Almina onu umursamadan bana hoşça kal deyip kapıdan çıktığında Alp bir anda ayağa fırladı.
" Hüma bana ne olduğunu anlatacak mısın? " diyen Alp'e omuz silkmekle yetindim.
" Arkadaşı bir yere davet etmiş. Almina' da artık yalnız biri olarak kabul etti. Kim bilir belki kaynaşırlar."
Alp yumruğumu sıkıp odadan çıkarken dudaklarımdaki sinsi sırıtmaya engel olamadım. Araz'da bu sırıtmayı yakalamış olacak ki oturduğu yerden kalktı ve ellerini birbirine çırptı.
" Pes diyorum. Siz kadın milletinden korkulur. "
Almina'nın ardından hastaneden çıkan Alp son anda sevdiği kadını bir taksiye binerken görmüştü. Motoruna atlayıp Almina'yı takip etti. İçinden görelim bakalım kimmiş benim kadınımla kaynaşacak olan dingil dedikten sonra taksiyi gözden kaçırmamaya dikkat ederek hızını ayarladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTULMA
عاطفيةYasaktı. Ben ona yasak mıydım bilmiyorum ama o bana her şeyiyle yasaktı. Kokusu bana yasaktı. Sesi, içinde boğulduğum gözleri bana yasaktı. Bu kadar yasağın içinde yine de tutmuştum ellerinden. Tutmuştu ellerimden. Bizim hikayemiz belki çoğu insa...