4. Bölüm

157 17 89
                                    

Bir gün bu hikayeyi okuyacağına inanıyorum, geldiği gün bu ithafı görmen dileğiyle :') BirrDeliiOkurr

Ocak ayı / Sunum günü

Beril YÜCESOY

Ocak ayının ortalarına gelmişken finallerimizin hepsi bitmiş, sunum günü gelip çatmıştı. Bundan önceki tüm sınavlarım iyi geçmişti ve hepsini vermiştim. Sunumumuz da başarıyla sonuçlanırsa ailemin yanına gitmemek için hiçbir sebebim kalmayacaktı.

Bizden önceki sunumun bitmesinin ardından sıra sonunda bize gelmişti. Son sunumu almıştık. Bizden önce çıkan gruplardan bir tanesi çıtayı biraz yukarıya çıkarmıştı lakin son vuruşu bizim yapacağımıza inancım tamdı.

Şehit Aybüke Yalçın Konferans Salonu

Evet, öğretmen şehitlerimizden birinin adını taşıyordu bulunduğumuz salon. Aybüke Yalçın Batman'da mesleğini yerine getirmek için buluyordu. Çok gençti daha. 22 ila 23 yaşları arasındaydı. Teröristlerce düzenlenen hain saldırıda asıl hedef kendisi olmamasına rağmen olay yerine yakın olduğu için vurulmuştu.

Hastaneye kaldırılsa da hayata gözlerini yumdu gencecik yaşında. Bundan tam beş yıl önce... Sosyal medyasında ' Öğretmen oldum ben.' diye paylaşım yapan kadın daha meslek hayatına yeni yeni atanmışken göçtü bu diyardan. En çok da bu yakıyordu canımı.

Gözlerim dolsa da kendimi tuttum ve sunuma odaklandım. Öğretmenlerimizi selamlamamızın ardından sunumumuz başladı. Yirmi dakika sürmüştü ama sağlam hazırlanmıştık bu sunuma. Hocalarımızın yüzündeki takdir dolu ifade gülümsememizi sağlarken bu ödevi veren hocamın tebessümle başını aşağı yukarı sallaması dersi güzel bir notla geçtiğimize bir işaretti. Bu da gururlanmamızı sağlamıştı haliyle.

Sana sözüm olsun Aybüke öğretmenim, zamanı gelince öğrencilerime faydalı olabilmek için elimden geleni yapacağım.

Bu başarılı sunumun üstüne arkadaşlarla ufak bir kutlama yapmak istersek de bazılarının bugün gidecek olması elimizi kolumuzu bağlamıştı. O yüzden onlara veda edip bahçeye çıktım. Ayaz da benimle aynı anda çıkmıştı kapıdan. Birlikte fakültenin çıkış kapısına ilerlerken onun yanına iki erkek gelmişti. Sanki ikisini de gözüm bir yerden ısırıyordu ama emin değildim.

- Ee şimdi nereye gidiyorsun bakalım?

- Yurda gideceğim tabi ki, Ayaz. Eşyalarımı toplayacağım. Yarın otobüsüm var. Sen gitmeyecek misin ailenin yanına?

- İkizimin ve kuzenimin de izni uyarsa birlikte gideceğiz. Bu arada tanıştırayım ikizim Mehmet, dayımın oğlu Kaan.

İkisine de elimi uzatıp kendimi tanıttım. Çok kibar ve nazik insanlara benziyorlardı.

- Biraz vaktin varsa kahve içelim olmaz mı?

- Pekala, o zaman şu yan taraftaki kafeye geçelim size de uyarsa?

- Uyar tabi.

Bir kafeye geçip oturduğumuz da kahvelerimizi de sipariş etmiştik. Gözlerimi Mehmet'e diktim.

- Sanki seni bir yerden tanıyor gibiyim ama nereden?

- Biraz düşün bakalım özellikle Ankara'da falan tanıdığın varsa bu sana yardımcı olabilir.

Dedi gülümseyerek ve ben o an aydınlanma yaşadım.

- Şaka?

- Jetonun çabuk düştü, zeki bir kadınmışsın.

Ah Canım Sevgilim (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin