Dün gece de bir bölüm atmıştım, önceki bölüme göz atmayı unutmayınnnn :')
****
Zafer YAMAN
Beril beş aylık hamileydi. Bu zamana kadar bebeklerimizin cinsiyetlerini öğrenememiştik. Çok yaramaz olan ikizlerimiz bir türlü göstermiyordu kendilerini. Onlar için ufak tefek şeyler alsak da daha detaylı alışverişe başlamamıştık. Tabi bu süreçte boş durmamış, tüm eksiklerin bir listesini yapmıştık. Bebeklerin cinsiyetini öğrendikten sonra hızlıca gerekli her şeyi alacaktık.
Aslında Beril'in garip bir aşerme anlayışı olmuştu bu aralar. Mesela kendisi turşuyu hiç sevmez, ağzına bile sokmazdı fakat hamileliği boyunca sürekli turşu çekmişti canı. Ama bir yandan da tatlı şeylere hâlâ çok fazla ilgi duyuyordu. Benim tahminim bir kız bir erkek evladımız olacağı yönündeydi.
Bebek haberini yakınlarımıza verdiğimizde dört bir yandan hediye yağmuruna tutulmuştuk. Birlikte kafa kafaya verip bebekler için lazım olan pek çok şeyi sevdiklerimiz almıştı. Yani ufak tefek eksikler harici bebeklerimizin odası çoktan hazırdı. Hatta Cihangir amca bir marangozla görüşüp iki bebeğin rahatça uyuyabileceği genişlikte bir beşik yaptırarak bize getirmişti. Beşiği hemen odamıza yerleştirmiştik. Beşiğin beyaz renge sahip olması ise ayrı bir güzeldi.
- Hayatım herkes gelecek değil mi?
- Evet güzelim, hepsini yokladım gün içinde. Fire veren yok.
- Harika. Şu kolyeyi takmama yardım eder misin?
- Hemen geliyorum.
Bugün benim ailem, Beril'in ailesi, Erdem amcalar, Kuzey amcalar, Selçuk amcalar ve arkadaşlarımızla birlikte bir restorana akşam yemeğine gidecektik. Uzun zamandır hep birlikte bir şeyler yapmıyorduk. Özellikle de bizim görevler yüzünden eşlerimizin bile yüzünü zor görmeye başlamıştık. Hazır hepimiz aynı şehirdeyken bu organizasyonu düzenlemiştik.
Beril'in yanına gittiğimde saçlarını sağ tarafında toplamıştı. Boştaki elinde bulunan kolyeyi alarak kısa süre içinde kolyenin klipsini kapadım. Beril saçlarını serbest bırakmadan önce ensesini koklayarak öptüm. Son zamanlardaki görevler yüzünden karımı çok az görmüştüm ve onu çok özlüyordum. Sürekli çevremde olsun, kokusu burnuma dolsun, kollarımdan hiç ayrılmasın istiyordum. Ne zaman birlikte olsak hep dip dibeydik ve bu çok hoşuma gidiyordu.
- Doktor randevusuna ne kadar kaldı peki?
- Yarım saat kalmış. Şimdi çıkarsak anca yetişiriz hadi gidelim güzelim.
Beril'in ayakkabılarını giymesine yardım ettikten sonra arabaya yerleştik ve hastaneye ucu ucuna yetiştik. Bugün randevumuz olduğundan ailelerimizin haberi yoktu.
Bebeklerimizin cinsiyetlerini öğrenirsek onlara güzel bir sürpriz yapmayı planlıyorduk. Hızla doktorun yanına girdiğimizde Beril'in sedyeye yerleşip karnını açmasına yardım etmiştim. Doktor Bey bir süre bebeklerin sağlık durumlarını incelemişti.
- Bebekleriniz gayet sağlıklı. Ayrıca şu an ikisinin de cinsiyeti belli. İkizlerinizin cinsiyetini öğrenmeye hazır mısınız bakalım?
- Kesinlikle. Bu da soru mu yani?
Söylediklerime doktor güldü.
- Tebrik ederim iki tecrübeyi de aynı anda yaşayacaksınız. Bir kız ve bir erkek evladınız olacak.
Doktorun sözleri biter bitmez kulaklarım uğuldamaya başlamıştı. Çevremdeki hiçbir şeyi algılayamamıştım. Öylece dondum kaldım. Ben şimdi hem kız hem oğlan babası mı olacaktım? Bu an gerçekti değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ah Canım Sevgilim (TAMAMLANDI)
General FictionBeril YÜCESOY; her şey üniversiteyi şehir dışında kazanmasıyla başlamıştı. Onu büyük bir acıya götürecek olan olaylar silsilesi ikinci sınıfın başlarında kapısını çalmıştı. Kapıyı açmaması ise imkansızdı... Ayaz KORKMAZ; sözleri vardı onun. Geç gele...