Zafer YAMAN
Beril KPSS'ye girmiş ve atanmayı başarabilmişti. Ankara'ya, benim de görev yaptığım köye gelmişti. Zaten her zaman köyde görev yapmak istediğini söylerdi. Fakat ufak bir sorun vardı.
Görev yaptığı köydeki sağlık ocağında Ayaz çalışıyordu ve sağlık ocağıyla okul arası çok uzak değildi. Ayrıca Beril'in görev yaptığı lisenin içinde bir tane anaokulu vardı ve Ömer Eren oraya gidiyordu.
Bu pürüzleri saymazsak bence atanması ve mesleğini yapacak olması çok güzeldi.
Bana gelecek olursak Beril'i 4 yıldır tanıyordum ve onu ilk gördüğüm gün aşık olmuştum. Onu ilk gördüğüm gün ise Kaan komutanımın gittiğimiz köyde tekme yediği gündü. O gün Beril'in arkadaşı bir anlık sinirle Kaan komutanıma tekme atmıştı ve onun kahkahalarını dinlemek huzur vericiydi. İlk kez gülüşüne aşık olmuştum.
Tabi Ayaz'a olan bakışlarını da bir süre sonra fark etmiştim lakin Beril, Ayaz evlendikten sonra ondan yavaş yavaş vazgeçmişti. Hele çocuğunun olduğunu öğrenmesiyle kalbi buz tutmuştu adeta. Ondan nefret bile etmediği belliydi. Sadece artık tüm duygularını köreltmişti. Gençlik aşkının bittiğini söylemişti bana ve Ayaz'la düğünde karşılaştığında ona umursamazca bakıp bakışlarını çevirdiğinde haklı olduğunu görmüştüm.
Ayaz Beril'in hayatında derin bir iz bırakmıştı. Bunun farkındaydım ve geçmişimizi değiştiremeyeceğimiz için umursamamayı seçmiştim. Hem ben onu sevmeyi seçmiştim, geçmişi geçmişte kalmıştı. Ben onun bugünündeydim. Aramızda ufak tefek yakınlaşmalar olsa da hâlâ benden uzak duruyordu.
Büyük ihtimalle bu da darbenin olduğu gün ilk kez panik atak krizi geçirmesinden ve ailesiyle kaldığı apartı askerlerin basmasından sebepti. Lakin ben onun kalbini kazanacağıma ve tabularını yıkacağıma dair kendi kendime söz vermiştim. Sonuna kadar onun için savaşacaktım.
- Zafer.
- Emredin komutanım.
Kaan komutanım gelmişti.
- Ne düşünüyorsun kara kara?
- Hiçbir şeyi komutanım.
- Bir derdin, sıkıntın varsa bilelim belki çözeriz.
- Benim derdimin bir tek çözümü var komutanım. Onun için de benim çaba sarf etmem gerek.
- Şimdi sana o, eskiden sevdiği kişiyle görüşüyor desem ne dersin?
- Vardır bir bildiği derim komutanım. Hem kiminle görüşüp görüşmeyeceğine karışmak benim haddime değil ki. Nikahlı karım dahi olsaydı ben ona güvenir, zamanı gelince eğer bilmem gereken bir şey varsa bana anlatmasını beklerdim. O çok güçlü bir kadın. Nerede nasıl davranması gerektiğini de çok iyi biliyor.
- Aferin. Adam ol yoksa olacaklara karışmam.
Kuzey; Kaan ve Zafer arasındaki konuşmaları duymuştu. Zafer'in Beril'i çok sevdiği belliydi. Zafer ailesine boyun eğecek biri değildi. Sevdiği kadın için herkesi karşısına alırdı. Ki sevdiği bir kadın olduğundan ailesine bahsetmiş, ailesi de oğulları için kız bakma çabasından vazgeçerek oğullarının gelinleriyle yanlarına geleceği günü beklemeye başlamıştı. Zafer'in ailesi onun her daim arkasındaydı. Tüm çocuklarının sözlerine değer verirlerdi.
Kuzey ise bunu yapmamıştı. Oğlunu zorla bir başkasıyla evlendirmişti. Gerçi Ayaz eğer gerçekten isteseydi bu evlilik gerçekleşmezdi. Ayaz her şeye bile isteye göz yummuştu. Belki de aşktan kaçmak istemişti. Hem gerçekten sevseydi başka bir kadından çocuk sahibi olmazdı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ah Canım Sevgilim (TAMAMLANDI)
General FictionBeril YÜCESOY; her şey üniversiteyi şehir dışında kazanmasıyla başlamıştı. Onu büyük bir acıya götürecek olan olaylar silsilesi ikinci sınıfın başlarında kapısını çalmıştı. Kapıyı açmaması ise imkansızdı... Ayaz KORKMAZ; sözleri vardı onun. Geç gele...