Biz geldikkkkk
Keyifli okumalarrrrr
****
Dolunay YAMAN
Barlas'la birlikte yorgun argın çıktığımız dersten sonra metroya doğru yürümeye başladık. Bütün gün o kadar çok ders görmüştük ki beynimiz bizi terk etmişti.
Yaman abimle Buse'nin işte olduğunu biliyorduk, bizi ara sıra okuldan almaya gelirlerdi ama son zamanlarda işleri çok yoğun olduğu için onların da başlarını kaşıyacak vakitleri yoktu.
Okulumuzda ikinci senemizdi. Annem bazen hafta sonları yanımıza uğrayıp bize bol bol yemek stoğu da yapıyordu. Babamsa genelde göreve çıktığı için çok göremesek de çoğunlukla görüntülü konuşuyorduk. Aslında hepimiz yemek yapmayı bilsek de anne yemeği her zaman daha farklıydı.
İstanbul'a da okulumuza da alışmıştık. Küçüklüğümüzden beri ikizimle birlikte ders çalışıyorduk, bu durum üniversitede de devam ediyordu.
Tam okulun kapısından çıkacağımız sırada arkamızdan gelen sesle duraksadık.
- Barlas, bekle lütfen!
Karşımdaki simsiyah saçlı, ela gözlü kısa baktım. Koşarak yanımıza gelmiş, önümüze geçmişti. Sanırım bu kız bir aralar ikizimin görüştüğü ama daha sonra sebebini bilmediğim bir şekilde görüşmeyi kestiği kızdı. Hatırladığım kadarıyla psikoloji okuyordu ve bizimle yaşıttı.
- Bir sorun mu var Aynur?
- Biraz konuşabilir miyiz?
Dedi gözleri bana kayarken.
- İkizimi seninle yalnız bırakmayacağım, hiç bana bakma şimdi.
- İkizi mi?!
Aynur yüksek sesle bir anda konuştuğunda yüzümü buruşturdum. İnsanların yüksek sesle konuşmasından nefret ediyordum. Sanki karşısında sağır vardı.
- Evet ikizi canım, ne oldu beğenemedin mi?
Dedim gözlerimi devirirken.
- Ben. Ben bilmiyordum.
- Öğrenmiş oldun. İkizimle benim yanımda konuşacaksan konuş yoksa onu da alıp gideceğim.
- Aslında ben özür dilemeye geldim.
- Neden?
- Her şeyi yanlış anlamışım.
- Sen beni suçlayıp ilişkiyi bitirmek için bahane arıyordun Aynur. Hiçbir zaman bana tam manasıyla güvenmedin. Gittin ikizimden, kuzenimden kıskandın. Şimdi hangi yüzle karşıma gelip özür dileyebiliyorsun?
- Evet kıskandım, tamam mı? Çünkü çevrenden hiç kimseyle tanıştırmadın beni. Ailene yaklaştırmadın. Ne zaman seninle ilgili bir araştırma yapmak istesem seninle ilgili hiçbir bilgi vermeyeceklerini söylediler bana! Bu bilinmezlik de öldürdü beni. Saçma sapan paranoyalar kurmaya başladım kafamda.
Barlas ve Aynur hararetli bir şekilde tartışırken göz devirip araya girdim.
- Kızım sen salak mısın? Bizim babamız asker. Hem de rütbeli asker. Bizim hakkımızda sana niye bilgi versinler? Sen kimsin ki bizim hakkımızda bilgi sahibi olasın? Hem sen Barlas'a o güveni verdin mi ki sana hayatını anlatsın? Demek ki çok da sağlam biri değilmişsin. Takıldığın kişileri de düşünürsek ikizim haklı sana bir şey anlatmamakta.
Aynur başını eğerken Barlas beni gözleriyle uyarıyordu. Oflayarak onları geride bırakıp metroya doğru koşar adım ilerledim. Zorlukla metroya bindiğimde bir köşeye yaslandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ah Canım Sevgilim (TAMAMLANDI)
General FictionBeril YÜCESOY; her şey üniversiteyi şehir dışında kazanmasıyla başlamıştı. Onu büyük bir acıya götürecek olan olaylar silsilesi ikinci sınıfın başlarında kapısını çalmıştı. Kapıyı açmaması ise imkansızdı... Ayaz KORKMAZ; sözleri vardı onun. Geç gele...