Medya: Ayperi'nin giydiği elbise (Koymak istedim nedense) ✨
Masa da her konuda koyu bir sohbet yapılırken ben Ümit amcamın omzuna kafamı yaslamış onları dinliyordum. Babam Evren abiye içecek bir şeyler getirmesini söylerken kimse beni adamdan saymamamıştı. Bu ortamda zaten içki içmeme izin vereceklerini sanmıyordum ama belki nezaketen sorabilirlerdi? Rakı, kuru yemiş, ezme, peynir, zeytin, bira gibi bir sürü içecek ve yiyecekle donatılmıştı masa. Ve giderek kalabalıklaşmaya başlamıştık. Hakan abi olmasa da babası Hikmet amca, Gökhan abinin babası Aykut amca ve mahallede oturan Ayten abi gelmişti. Bir sürü erkeğin içinde tek kalmıştım. Ayten abinin hayatı biraz karışıktı... Mesela en önemli örneği ailesinin kız doğmasını bekledikleri için adının Ayten koymalarıydı. Ama çok tatlı bir abiydi. Karısını 10 sene önce kanserden kaybetmişti. Ona rağmen hiç bir kere yüzünde ki gülümseme solmamıştı. Hep bir çocuk sahibi olmak istediği için bizi kendi çocukları gibi gördüğünü söylerdi. Aynı zamanda mahallenin bakkalıydı. Küçükken Selen ablayla çikolata yürütmeye çalıştığımızda bizi yakalamış, üç mahalle kovaladıktan sonra da çaldığımız çikolataların yanına cips ve meyve suyu da vererek kovmuşluğu vardı Ayten abinin. Selen ablanın da aklına ben girmiştim. Zavallı kız günah işledik diye çok ağlamıştı çikolataları yerken. Ben ise hiç takmadan hepsini mideye göndermiştim. Garip bir çocuktum galiba...
Ortamda ki muhabbet asker anılarından maç muhabbetine dönünce telefonumu masanın altından kucağıma koyup ilgilenmeye başladım. Asker muhabbetleri eğlenceli olsa da kesinlikle sporla ilgilendiğim söylenemezdi. Asrın abi askere giderken ne çok ağladığımı hatırlamıştım. 18 yaşına girer girmez bedelli bir şekilde askerliğini yapmak istemişti. Annesi bile ağlamamıştı ama ben mahalleden giderken onu göremeyeceğim diye o kadar çok üzülmüştüm ki. Hüngür hüngür ağlamıştım. Bana sarılıp anca o sakinleştirebilmişti. İnstegrama girince uzun zaman sonra uygulamaya girdiğim için gereksiz bir hoşgeldin bildirimi alınca gözümü devirdim. İnsanların hikayelerine bakarken aynı zamanda atılan postlarıda beğenerek hayata geri döndüğümü gösteriyordum. Hikaye ekleme kısmına tıklayarak bugün Asrın abiyle çekindiğimiz fotoğrafı onu etiketleyerek ve yanına pembe parıldayan kalp koyarak attım. Hesabını nerdeyse hiç kullanmadığı halde iş yerinde ve magazinde tanınmasından dolayı binlerce takipçisi vardı. Biraz kıskandığım doğruydu. Ve... İçimden bir ses bunun çok normal olduğunu söylüyordu. Hikaye attıktan sonra gülümseyip post ekleme kısmına, haftalar önce çekindiğim fotoğrafı koydum.
Ve altına "KİNG BOB." yazıp, yorumları sınırlandırarak attım. Kızıl hatunum anında beğenip bir sürü yorum atarken sessizce kıkırdadım. Yanımda ki beden rahatsız bir şekilde kıpırdanınca kafamı hafifçe o tarafa döndürdüm. Asrın abi bir gözünü kısmış bana neden güldüğümü anlamaya çalışıyormuş gibi bakıyordu. Ona telefonu işaret edip, omuzumu silktim. Geri masaya dönüp elinde ki rakı bardağını teklerken ben ona büyük bir şokla bakmak dışında bir şey yapamıyordum. Asrın abi delirmişti!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızların Arkadaşları
Подростковая литератураBir haber ile hayatının dengesi bozulan saf bir kız. Onun birbirinden değişik karaktere sahip olan abileri ve ablaları. Tabi birisi kendisini abisi olarak görmüyordu... Yıldızlar mahallesinde 17 senedir yaşayan ve yaşamaya devam eden Ayperi Karan...