1.2

2.5K 390 281
                                    

Gece, balık adamın yeni öğrendiği küfrü onlarca kez savurması ve sarışının onu onlarca kez kınamasının ardından eninde sonunda yine yan yana aynı yorganın altında bitmişti.

"Hyunjin, kalk. Hyunjin."

Günün ışıkları, kapalı perdenin dar aralıklarından içeri girmek için mücadele verirken adeta kiloluk uyku torbaları göz kapaklarının üzerindeymiş gibi hisseden Hyunjin, zar zor tek gözünü açmıştı hafifçe. O tek açıklıktan görüşüne ilişen mavi saçlarla öteki gözü de açılmak için sebep bulmuştu.

"Günaydın Hyunjin." demişti Tithis, sarışın derin mırıltılar çıkarıp gerinmeye başlarken.

"Gün aydı." diyerek gülümsemişti iç geçirerek. Son zamanlarda alarm kurmaya ihtiyaç duymuyordu. His mi ediyordu emin değildi fakat Tithis her gün yakın vakitlerde uyandırıyordu Hyunjin'i. Henüz hafta sonunu ayırt edemiyordu ama sorun etmiyordu bunu sarışın. Daha fazla vakit geçirmek için fırsat biliyordu hatta. Dün istisna olmuştu sadece, ikisi de uyuyakalmıştı nedense.

"Okula git, hemen gel. Hadi."

Tithis, sarışını yatakta sarsmaya başlarken gülerek doğrulmuştu.

"Dursana," deyip ayağa kalkmıştı iteklemelere karşı. "Ne zaman gidersem gideyim aynı saatte dönebilirim Tithis." diye ekleyip hamsiciğin asılan suratını izlemişti.

"Dün dönmedin."

"Ceza aldım."

"Aptal."

"Aptalım."

"Kabul etme."

"Aptal değilim."

"Hayır, öylesin."

Minik atışmaları Hyunjin'in sessizce atmaya çalıştığı kahkahası ile son bulmuştu. Onunla uğraşmaktan deli zevk alıyordu.

"Biliyor musun, bugün son iki dersim boş."

"Yani?"

"Daha erken gelebilirim." dediğinde mavi saçlı oğlan yatakta dizleri üstüne çıkmıştı. Gözleri heyecanla parıldamaya başlamıştı.

"Gerçekten mi?"

"Gerçekten ama bir şartla," deyip yaklaşmıştı Hyunjin. "Pencerede dikilip durmayacaksın. Başka şeyler yap, bilgisayardan bir şeyler izleyebilirsin abime söylerim."

"Minho gelecek mi? Chan hiç eğlenceli değil."

Hyunjin, oğlanın ısrarlara rağmen isimle hitap etmeye devam edişine aldırmadan gülümseyip saçlarına atmıştı elini.

"Saçların mı uzamış?" demişti tutamları ellerken.

"Gözüme giriyorlar." dediğinde eve döndüğünde yapacağı şeyler arasına not etmişti bunu sarışın. Şimdi daha da oyalanmadan hazırlanması gerekiyordu.

Kendisinden sonra Tithis'in de banyo işlerini halletmesine yardım etmişti. Çoğu şeyi kendisi yapabiliyordu artık. Tamamiyle normal bir insana dönüşüyordu fakat aklına takılan bir kısım vardı Hyunjin'in. Gövdesindeki izler önceden de böylesine mor bir rengi barındırıyor muydu ki? Bununla ilgili konuşmasa da merak ediyordu. Onunla ilgili ciddi anlamda hiçbir bilgisi yoktu ve bu kırıcı geliyordu.

Yalnızca sonradan alışkanlık haline getirdiği şeylerdi bildiği. Mesela, kendisinin yemediğini bildiği için o da fasulye yemezdi hiç. Hyunjin seviyor diye mavi rengi sevdiğini söylerdi, halbuki o rengi sevmesinin asıl nedeni balık adamdı zaten. Abisiyle klasik atışmaları bolca olduğundan Chan'den haz etmiyordu, Minho genellikle sarışının arkasında olduğundan onunla iyi geçiniyordu.

adore you | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin