gluglu special chapter

2.7K 349 522
                                    

"Yalnızca bunu sormalısın, tamam mı? Ben yokum."

Balık adam kafa sallayıp karşısındakini onayladıktan sonra mutfağa ilerledi. Minho akşam yemeği için hazırlık yapıyorken yaklaştı.

"Minho," dedi ellerini tezgahın kenarına yaslarken.

"Efendim hamsicik?" diye cevaplayıp doğrama işine geri çevirdi bakışlarını.

"Neyimi seviyorsun benim?" dediğinde Minho, elindeki bıçağı bırakıp ona dönmüştü.

"O da ne demek?"

"Bilmiyorum ki."

"Ne?"

"Ben mi Chan mi?"

"Tanrım," deyip göz devirmişti Minho. "Öğrenip ne yapacaksın?" diye sormuştu fakat farkındaydı neler döndüğünün.

"Chan, ona söylememi istedi."

"Hey, ben demedim!"

İçeri dalıp itiraz eden sevgilisine karşı göz devirdi Minho.

"Ne yapmaya çalışıyorsun yine?" diye sordu.

"Hiçbir şey," dedi Chan, bir yandan da mavi saçlı oğlana bakıyordu. "Sana ben yokum demiştim." diye söyleniyordu kısık sesle.

"Niçin çocuk gibi davranıyorsun?"

"Beni artık sevmiyorsun." diye mızmız bir edayla konuşmuştu Chan. Aylık rutin olarak tekrarlandığından erkek arkadaşının ani kaprislerine alışmıştı Minho.

"Nereden çıkardın?" demiş ve kollarını bağlamıştı birbirine.

"Dün geç geldin, tüm gece seni bekledim."

"Tithis ile ne alakası var bunun?"

"Bebeğim, bu bir taktik. Önce ucu kapalı sorularla başlayıp gerçeği ortaya çıkaracaktım."

"Hangi gerçek?" diye sorduğunda baş ve işaret parmaklarını göz pınarlarına bastırmış ve olabildiğince dramatik bir tavır takınmıştı Chan.

"Ben aldattığın gerçeği."

"Ne?" deyip tüm hiddetiyle sevgilisinin üzerine atılmıştı Minho, bir yandan sırtını tokatlıyor bir yandan konuşuyordu. "Yalnızca bir gece geç geldim diye mi bunca kuruntu? Hamsiciği niye alet ediyorsun aptal oyunlarına!" Chan canının acıdığını belirtir bir şekilde bağırırken Minho asla durmamış ve sırtına geçire geçire çıkarmıştı sevgilisini mutfaktan. Kendisi de yakasındaydı hâlâ.

Tithis, olayı tam anlayamadığından öylece bakakalmış, dakikalar içinde boşalan mutfakta yalnız başına kalmıştı.

"Neydi o gürültü?"

Hyunjin beline sardığı havlusuyla mutfağa girerken bir yandan da eliyle saçlarını karıştırıyordu ıslaklığını azaltmak için.

"İkisi delirdi." dediğinde oğlanın şaşkın ifadesine karşı güldü Hyunjin. Kendisi pek yadırgamamıştı, yıllardır aşina olduğu bir şeydi.

"Boş ver sen onları," deyip birkaç adım daha atıp balık adamın yanına ulaşmış ve elini tutarak peşinden sürüklemeye başlamıştı. "Film izleyelim."

Tithis, önündeki görmese de heyecanla kafa sallamıştı. Sözleştiklerinden izlemek için Hyunjin'in duştan çıkmasını bekliyordu zaten.

Odalarına vardıklarında sarışın, Tithis'i yatağa oturtup abisinin bilgisayarını da onun kucağına bırakmıştı. Birkaç gündür oğlana özel olarak bilgisayar hakkında eğitim verdiğinden alıştırma olmasını istemiş ve film seçimini onun yapmasını istemişti. Hyunjin'in ricasıyla abisinin hâlihazırda açmış olduğu animasyon sayfasından gözüne hoş geleni seçecekti yalnızca.

adore you | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin