15. Bölüm | Festival

2.8K 211 35
                                    

Merhaba.
Nasılsınız?

Medya: Beliz

Medya: Beliz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~~~~~~

Rosa

Burnu burnuma değdiğinde, kalbim çok hızlı çarpıyordu. Dudağı dudağıma değmişti ama öpmemişti. Çıldırtmak istiyor gibiydi. Başarıyordu ve ben çıldırıyordum.

Ayakkabılarının her birine bastım ve sonra parmak uçlarıma yükseldim.
Dilimde bir votka shot ile dudaklarım onunkilere yaklaştı. Öpülecek kadar yakın. Isırıp yalamak için yeterince yakın. Göğüslerim göğsüne değdi ve ısı doğrudan göbeğime vurdu.

İçimdeki saf şehvet o kadar şiddetli bir şekilde patladı ki, başım döndü. Bir elimi boynundan yukarı kaydırıp bir avuç saçı yakalayarak geri ittim. Biz ne ara bu duruma gelmiştik bilmiyorum ama buraya ne konuşmaya geldiysem unutmuştum.

Sıcak. Islak. canlandırıcı. Midem fırladı ve daldı, nefesim kesildi. Yanan kelebekler damarlarımda uçuştu. Dudaklarım karıncalandı.
Kalbim kulaklarımda atıyordu.
Nefesimi tutamadım.
Kendimi daha fazla tutamayacaktım.

Eğilip onu öpmek üzereydim, ne yaptığımın farkında değildim. Ne istediğimin farkındaydım sadece.
Bildiğim şey, nerede bittiğimi ve nerede başladığımı bilemeden saatlerce dudaklarımı bu adamın dudaklarına bastırmak istediğimdi.

İkimiz de hamle yapmıyorduk birbirimizi ağzına nefesimizi veriyorduk. Kalçalarımın yuvarlanması, ellerimin saçlarımda kayması  ritimden farklı bir ritme göre hareket ettiler. Yavaş. daha seksi . Çıplak tene ipek çarşafların dokunuşu gibi. Kelimeler kırmızıya boyanmış ağzımdan dökülmeye çalıştı, aralanmış dudakların arasından şehvetli nefesler.
Gözleri karardı.

Damarlarımdaki kan ısındı. Ter, tenimde yağ damlaları gibi parlıyor, göğüslerimin arasından akarken gıdıklıyordu. Aralık olan kapıdan içeri rüzgar giriyor, tenimize değiyordu. Kendimi hiç kimsenin bilmediği gizli bir yerde gizli bir şey yapıyormuş gibi hissettim. Kimden gizlendiğimi biliyordum, kendimden kaçıyordum.

Omuzları ışığı engelliyordu. Ağır ve elle tutulur varlığı omurgamdan aşağı kaydı. "Bu oyunu sen başlattın," dedi sert bir öfke sesiyle. "Bitir şunu."

Yakınındayken odaklanabildiğim tek şey, baştan çıkarıcı gibi kokmasıydı. Aynı anda hem tapmak hem de aşağılamak istediğim bir şey gibi.
Kontrolümü kaybetmemi sağlamak için o tek noktayı -o tek zayıflığımı- dürtmesi gerekiyordu.

Başparmağını yanağımda gezdirdiğinde, kalbime bir sıcaklık girdi ve eridi. Bunu çok derin ve şiddetli yapması damarlarımdaki kanı yavaşlattı. Bu bana onun vücudunun benimki üzerindeki ağırlığını hatırlattı. Beni tutan ellerinden. Dudağı dudağıma değdi ve beni öpmek üzereydi.

ROSA | GERÇEK AİLE | 18+Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin