18+, cinsellik ve argo vardır.
"Gerçek ailemi bulmak için bu adaya geldim ama sana rastladım. Öyle güzel rastladım ki, ilk ailemi bulamadan ikinciyi bulduğumu hissettim."
•••
Rosa Alamoğlu, babasının öz babası olmadığını anladığında annesinin memlek...
Bu bölüm çok fazla Rosa ve Rüzgar sahnesi koymaya çalıştım. Umarım seversiniz.
Medya: Rüzgar ve Rosa tangosu
Medyayı izlemenizi öneririm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Rüzgar'ın tango bilmediğini düşünüp dalga geçmek üzereyken Rüzgar bedenini benimkine bastırdı. Ellerimizi birleştirdi. Kalabalıktan alkış sesi koparkenbir çift kıskanç gözü üzerimizde hissettim.
Beni itip kendine doğru çekerken baldırlarıma dokundu. Ayaklarımızı, bedenimiz uyumlu bir biçimde hareket ediyordu. Nefeslerimiz bile ritimliydi. Çıplak kollarıma dokundu. Beni tutup kaldırdı, sonra yere indirdi. Döndürdü ve yere eğdi.Elbisemin eteği yerlerde sürüklendi. Başım döndü, düşecek gibi oldum. Beni tutup kaldırdı, nefesi nefesime, teni tenime değdi.
Çoğu zaman göz göze geldik, dudak dudağa durduk. Elleri sürekli bacaklarımda, baldırlarımdaydı. Gözleri sürekli dudağımdaydı. Kasıkları kalçama yapışmış gibi ritimli bir şekilde hareket ediyordu. Bana dokunup geri çekiliyordu ve tepkimi izliyordu. Benim irademitest ediyor, benimle oynuyordu.
Ânın büyüsüne kapıldım. Bana yaptığı şeyi, şehvet oyununun aynısını ona yaptım. Gözlerimle sürekli dudaklarına baktım, dudaklarımı yaladım. Saçlarımı savurdum. Tırnaklarımı sırtında gezdirdim. Kalçamı bacaklarının arasına bastırdım. Ve onun yaptığı gibi yaptım; tepkisini izledim.
Nefes alış verişleri hızlandı. Defalarca kez yutkundu. İradesini korumakta güçlük çekti. Bu şekilde sırayla birbirimizi etiklemeye, arzularımızı ortaya çıkarmaya çalıştık. İlk kim kimden etkilenecek oyunu gibiydi bu.
Yaklaşık 1 saat boyunca hayatımın en tutkulu dansını yaptıktan sonra müzik yavaşladı. Daha slow bir müzik çalmaya başladı.
"Tango bilmediğimi sandın."
"Hırsız olduğumu sandın."
"Hırsız değil misin yani?"
Koluna vurdum. "Tabii ki değilim."
Elini belime doladı. Ayaklarım ağrımaya başlamıştı. Başımı izin almadan göğsüne yasladım. O da buna ses çıkarmayarak izin verdi. İki saat daha slow müzikler ile dans ettikten sonra neredeyse tüm seyirciler dağılmıştı.
"Sadece biz kaldık... Gitsem iyi olur."
"Benimle dans etmeyi kabul ettiğin için teşekkürler.
"Senin için değil. Eğlence için çıkmıştım.. arkadaşım Elçin tam şurd-"
Herkesin dağıldığını, Elçin'in ve Yağmur denen kızında gittiğini gördüm. Ağzımdan bir küfür savurdum. Neredeyse hava aydınlanacaktı. Bu kadar uzun süre dans mı etmiştik?
