18+, cinsellik ve argo vardır.
"Gerçek ailemi bulmak için bu adaya geldim ama sana rastladım. Öyle güzel rastladım ki, ilk ailemi bulamadan ikinciyi bulduğumu hissettim."
•••
Rosa Alamoğlu, babasının öz babası olmadığını anladığında annesinin memlek...
Rosa'yı yazarken otuz bölüme kadar gelebileceğimi düşünmemiştim. Destekleriniz için çok teşekkür ederim.
Ayrıca bu bölüm, uzun süredir sınır dolmadığı için yeni bölümü ısrarla bekleyen sg6134 'e ve sadecelerdenvera 'ya gidiyor. Destek için size de ayrıca teşekkür ederim ❤️
Ayrıca bu bölüm cinsellik vardır. Rahatsız olacaklar ⚠️ işaretinden sonra okumayı bırakıp ikinci ⚠️ işaretinden sonra devam edebilir.
Medya: Rosa rüzgar 💗
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~
Rosa
"İstediğin bu mu, düşes ?" Sesi sıcaktı, kaba bir aksanla kaplanmıştı. Tanrım, evet. Sadece kafa sallayabildim.
Bana düşes dediğinde gizlice sevdim. Nadirdi, ama ne zaman yapsa, bir türlü anlayamadığım kaba bir kıvılcım oluyordu. Ve her zaman aynı şekilde omurgamdan aşağı yuvarlandı: elektrik.
Sanki öpüşmeye hazırlanıyormuş gibi kanepeye geri yaslandı. Onunla gittim, parmaklarım gömleğinin yakasını kavradı, ağzını onunkine bastırdım. Adam gerçekten öpüşmedi - dudaklarını benimkilere karşı hareket eden tembel, bıkkın şekilde hissettim. Ama o bir öpücükteyken, nefes almak için geri çekilmek zorunda kaldığım derin türdendi.
⚠️
O ağzımın tadını alırken, dilimi emerken ve onu sevdiğinden daha yumuşak ve tatlı öptüğümde nabzım bacaklarımın arasında atıyordu. Kendi yoluna sahip olabilir. Öpüşmek beni her zaman o kadar heyecanlandırmıştı ki bir süre sonra her şeyi yapardım ve sadece Rüzgar'ı öpmek başka biriyle seks yapmaktan daha iyiydi.
Kalçalarım yuvarlandı, dilimizin her hareketiyle ve kaymasıyla alay etti. İnledim, ona daha sıkı bastırdım, tırnaklarımı pazısında gezdirdim. Bunu adama asla itiraf etmezdim ama kollarına takıntılıydım.
Her öpüşmede sallandığımda göğüslerim onun göğsüne sürtündüğü için nefesim düzensizleşti. Sertleşmesine karşı gıcırdatırken içimde sıcak bir baskı oluştu. İçimdeki şehvet kontrolden çıkıyor, dudaklarımızı her basışımızda daha da çılgınlaşıyordu.
Bir elimi boynundan yukarı kaydırıp bir avuç saçı yakalayarak, sıvının geri kalanını dilimle ağzına ittim. Sıcak. Islak. canlandırıcı. Midem fırladı ve daldı, nefesim kesildi. Bu pis yemekle bir yudum votka paylaşmanın şimdiye kadar yaptığım en heyecan verici şey olduğunu biliyordum.
Dili benimkinin üzerinde kayarken, yanan kelebekler damarlarımda uçuştu. Göğsünün derinliklerinden gelen sert bir sesle, içindeki alkolü emdi.
