18+, cinsellik ve argo vardır.
"Gerçek ailemi bulmak için bu adaya geldim ama sana rastladım. Öyle güzel rastladım ki, ilk ailemi bulamadan ikinciyi bulduğumu hissettim."
•••
Rosa Alamoğlu, babasının öz babası olmadığını anladığında annesinin memlek...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~~~~
2007, 1 Ocak Alamoğlu Malikanesi. 00.42
Pınar Alamoğlu altı yaşındaki kızını elleri arasına almıştı. Onu gıdıklayıp güldürüyordu. Küçük Rosa minik elleri ile annesine karşı koymaya çalışsa da bunu yapamıyordu. En sonunda annesinin elinden kurtulup yere fırladı. Gülerek evin içine doğru koşmaya başladı. Pınar Hanım, kızının arkasından yapmacık korkutucu bir sesle bağırdı.
Rosa gülerek annesinden kaçmaya çalışıyordu. Annesi de gülerek onu takip etti. Annesi ile sürekli oynadıkları bu oyunu seviyordu Rosa. Ama her seferinde kazanmak için bir müttefike ihtiyacı oluyordu. Bu elbette babası Fatih Alamoğlu'ydu.
"Baba! Babacım! Annem beni yakalayacak!"
Fatih Alamoğlu malikanenin en gizli odasından dışarı çıktı. Burası onun çalışma odasıydı. Yılbaşında bile çalışıyordu. Merdivenlerden hızla inip kızını kucağına aldı. Onu etrafında döndürdü.
"Denize düşen, yılana sarılırmış. Annenin elinden kaçıp benim elime geldin! Şimdi yiyip bitireceğim seni."
Denize düşen, yılana sarılır. Fatih Alamoğlunun en çok kullandığı sözlerden biri. Fatih Alamoğlu kızını havaya kaldırıp yanağını ısırdı. Rosa gülerek kendini geri çekti. Çoğu zengin ve tanınan ailenin aksine, Rosa'nın ailesi sevgi doluydu. Ona tüm sevgilerini verirdi. Fatih Alamoğlu çok çalışmasına rağmen kızına hep vakit ayırırdı.
Pınar Hanım, kızını kocasının kucağından aldı. Boynuna bir öpücük bırakıp yere indirdi. Hizmetlilerden birine seslendi.
"Jacquette, Rosa'yı yatağına yatırır mısın? Yarın bir piyano resitali var. Artık uyumalı."
Minik Rosa ellerini havaya kaldırdı. İtiraz eder gibi babasının arkasına saklandı.
"Hayır anne... Piyano çalmak istemiyorum. Yarın babamla at çiftliğimize gideceğiz."
Rosa annesinin isteği ile piyano, resim, dans ve keman gibi bir sürü kursa gidiyordu. Küçüklüğünden beri yabancı dadılar tarafından eğitim alıyordu. Daha altı yaşında olmasına rağmen ileri düzey ingilizce ve Fransızca biliyordu.
"Hayrı Rosa, at filan yok. Baban yüzünden sen de tutturdun at diye. Çabuk odana. Yarın abin ziyarete gelecek. Eğer uyumazsan onu göremezsin."
Bakıcısı Jacquette onu odasına götürmek üzere elini tuttu. Rosayı merdivenleri çıkarıp evin en şatafatlı odalarından birine götürdü. Fatih Alamoğlu karısının gerginliğinin farkındaydı.
