26. Bölüm| Arkadaşlık.

1.8K 144 17
                                    

Merhaba,
Nasılsınız?

Ülkemizde yaşanan deprem felaketleriden ötürü bölüm atmak istememiştim. 7 günlük yas ilan edildi, insanların morali çok bozuk.
Belki bu kitabı okuyanların yeni bölüm moralini yerine getirir :(

Ve eğer depremde yaralanan tanıdığınız, akrabanız veya sevdiğiniz biri varsa çok geçmiş olsun🖤

Ve eğer depremde yaralanan tanıdığınız, akrabanız veya sevdiğiniz biri varsa çok geçmiş olsun🖤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~

Rüzgar.

"Özgür?" dedim onaylanmaya çalışırmış gibi. Görmeyeli kaç sene olmuştu bir mi iki mi? Sürekli ziyarete gelmesine rağmen son zamanlarda onkadar aksatmıştı ki bunu. Beliz ve Alya onun için çok endişelenmesine rağmen bir şeyi olmadığını biliyordum. Arada arardım ve konuşurdum. Çocukluğumdan beri sahip olduğum grubun en değerli parçası sayılırdı.

Annesi Hatice Abla ve babası Sergen Abinin üstümde büyük emeği vardı. Hepimizin öyleydi. Ailelerimiz içli dışlı büyüdüğü için pek çekinge yaşamazdım. Sergen Abi açık sözlü ve sert bir adamdı. Küçükken birkaç kez bize birbirimizle kavga ettiğimiz zamanlar dayak attığı bile olmuştu. Ondan çok çekmiştik ama sözünün eri bir adamdı. Yine de Özgür daha çok annesine çekmişti.

Hatice Abla iyi huylu komik bir kadındı. Bize pek kıyamaz, gözü gibi severdi. Lakin trip attı mı harbi atardı. Mesela küçükken akşam yemeğini onlarda yersek, tabağımızda kalan her yemek için ayrı ayrı trip atardı. Alya'ya zorla yedirdiği yemeklerin haddi hesabı yoktu. Özgür lise ikiyi ve devamını ada dışında okumaya karar verdiğinde ailesi de onunla gitmek zorunda kalmıştı. Adayı bırakacağı için Hatice Ablanın iki gözü sel olmuştu.

Özgür liseyi bitirip üniversiteye geçtiğinde hepimiz adaya geri dönmelerini beklerken sadece Hatice Abla ve Sergen Abi dönmüştü adaya. Üzülmüştük, ama yine de Özgür için en iyisi olmuştu. Hatice Abla ve Sergen Abi sık sık oğullarını ziyarete gitmeyi severdi. Bazen bizi de götürürlerdi. Bazen de sadece biz giderdik. Liseyi yurtdışında, üniversiteyi İstanbul'da okumuştu. Onun için mutluydum.

Onca olan şeyden sonra aramızın iyi olması benim için minnet sebebiydi. Hayatının aşkı olan kızı elinden almış gibi gözükmüştüm. Hatta o ne kadar inkar etse de, sırf bu yüzden liseyi başka bir yerde okuması gerekmişti. Onu tamamen kaybettiğimi sanmıştım ama Özgür kindar değildi. Hep barışçıldı.

Şimdi karşımda onu görünce, ne kadar özlediğimi anlıyordum. Neden gelmediği, gelemediği hakkında uzun uzun konuşmak; Hatice Teyze ve Sergen Abi eşliğinde eski günlerdeki gibi yemek yiyip didişmek istiyordum. Onu kendime çekip sarılırken de aynılarını düşündüm.

ROSA | GERÇEK AİLE | 18+Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin