<sonraki gün>
"bundan sonra san ile beraber bu grubun başkanıyız arkadaşlar beraber ilerleticez. eğer bizim bu durumumuz olmasaydı ve okul olmasaydı bu açıklamayı daha erken yapıp çalışmaya da daha önce başlardık ama bu şekilde oldu. şimdilik san siz beraber çalıştığınız bir şarkıyla, biz de kendi çalıştığımız şarkıyla seviyelerimizi görmek için dans edicez. bunda sorunu olan var mı?"
"çok konuştun başlayalım artık." riki mızmızlandığında göz devirmiş bilgisayara dönmüştüm. şarkıların olduğu dosyaya "riki'nin ace olmadığı bir şarkı açıyorum." dememle mızıldanmaya tam gaz devam ettiğinde jungwon ve jisung kahkaha atarak "bunu sen istedin" demişlerdi. aynı anda diyince "soulmate" diyip gülüşmüşler taaa ki minho'nun keskin bakışlarını jungwon fark edene kadar.
jungwon jisung'un kolunu dürtüp aynı zamanda öksürmüş jisung'a belli etmişti. jisung ise kaşlarını çatıp minho'ya dönünce minho önüne dönmüş şarkıları hazırlayan san ve wooyoung'un olduğu yere göz gezdirmişti.
riki jungwon ve jisung'un yanına yaklaşmış fısıltıyla konuşmuştu.
"bu ne yapıyor böyle"
"sen de mi fark ettin?" her şeyden habersiz ikili jisung'a döndüğünde jisung kollarını önünde birleştirmiş "ne yapıyorsa yapsın beni hiç ilgilendirmiyor" demişti.
minho'ya karşı enayiliğini bilen ikili şaşırmıştı.
riki kolunu dürterek "yah bir şey mi oldu? hiç anlatmıyorsun" demişti. jungwon riki'yi onaylarken "bu hiç minho enayisi sincabıma benzemiyor hanji?" demişti.
jisung ikisinin sorularına dayanamayarak olanları anlatmaya başladı. "hani son zamanlarda stüdyoda kızların sayısı arttı diye lise düzeyi ve üniversite düzeyi olarak ayrıldılar ya bizim gibi."
"eee?"
"ne olmuş bu durumda?"
"iki tane kız vardı. konuştular bir süre sonra bir tane kız daha geldi kahve filan getirdi. resmen özellikle ona getirmiş gibi davrandı. yakın temaslar filan ve minho bundan hiç rahatsız durmuyordu."
"NEEE" sesli konuştuğunu fark eden jungwon sesini biraz kısıp konuşmaya devam etmişti. "sen çok fena kıskanmışsın"
"tamam won kitap ortası tespitlerini bırak şimdi. ee minho ile aranızda ne oldu da böyle bakıyor??"
"bilmem konuşmuyoruz sabah buluştuğumuzdan beri."
omuz silkmesiyle jungwon şaşırarak konuştu. "lan biz sabah beraber kahvaltıya gittik. buraya 1 saat önce geldik."
riki saat hesaplaması yapmış "rahat 4 saattir aynı ortamda olup konuşmadınız mı? siz? ikiniz?" diyerek jisung'u sorgulamaya başlamıştı.
"deşmeyin işte yaramı ne istiyorsunuz?"
jisung ikisini terslerken yanlarına seonghwa gelmişti.
"çocuklar noldu?"
"ah hyung öylesine dedikodu yapıyorduk" riki olayı geçiştirmiş ve seonghwa'nın kırmızı çizgisine basmıştı. seonghwa üçüne çıkışarak "asıl benimle yapacaktınız onları salaklar" demişti.
hongjoong kafasını iki yana sallayarak seonghwa'nın yanına gelmişti. "ayaklı dedikodu makinesisin ya gerçekten"
"hayatım şimdi ben bu insanları tanıştırmasaydım, dedikodu dediğin bilgi alışverişini yapmasaydım, okulda seninle karşılaşır mıydık?"
"tamam sustum."
"beycilik desen var" riki ikisinin tartışmasını eğlenerek izlediğinde bu sefer riki'nin dediklerine gülmeye başlamışlardı.
jungwon merak seonghwa'ya dönmüş "ee hyung ne dedikodusu var elinde?"
"sizin fakülteden bir tane kız vardı jieun."
jungwon onu onaylamıştı. "inek sessiz biri evet."
"bizim stüdyodaki üniversite kız bölümünün başkanı hanmi ile çıkıyorlarmış."
jisung şaşırarak "baya motorla gezen deri ceketli yüzü piercingli kız?" derken riki hatırladığı kız ile hevesle konuşmuştu.
"o kızın tarzı çok güzeldi yaa."
jisung şaşırması geçmiş riki'nin dediklerine "aşırıı" cevabını vermişti.
jungwon daha fazla dedikodu alma hedefiyle "çok sakin bir tipti jieun" demişti.
"bilmiyorum ama bu dedikodu çıktıktan sonra çok tepki almadıklarını fark edince jieun buraya yani hanmi'nin daha çok yanına gelmeye başlamış. hanmi'nin grubundakiler söyledi bana da."
hongjoong kafasını onaylarcasına salladıktan sonra gözlerini tüm odada gezdirmişti. "zaten tepki almazlardı zaten şu dans odasına bak herkes gay." demesiyle jisung hariç hepsi gülmüşlerdi.
"biri hariç..."
"kim lan?" dedikodu makinesi seonghwa şaşırtmıyordu.
"of boşveriin." seonghwa jisung'a anlatması için tekrar sormuşken jisung'un şansına minho ve arkadaşları ayağa kalkmıştı. hepsi yerlerini alırken diğerleri onları izlemek için sıralanmışlar, wooyoung'un şarkıyı başlatmasını beklemişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ꜱᴏᴜʟᴍᴀᴛᴇ-ᴡᴏᴏꜱᴀɴ ✓
Fanfiction"ne yani dans klübüne bay han benim yerime bir başkan mı getirecek"