ders arasında hukuk fakültesinin bahçesi hepsinin ortak buluşma yeri olmuş gibi kahvelerini içerek eğleniyorlardı.
"wooyoung ve san, ben bugün stüdyoya gelmeyeceğim sonrasında başlarız biz sunoo ile" jay'in dediği ile hepimiz ona dönmüştük.
"neden sevgilim?"
"aile toplantısı gibi bir şey mi ne olacakmış o yüzden."
"zengin olmanın sorunları." riki'nin dediği ile göz devirmiştim. "sanki sen fakirsin riki."
"riki'nin hem ruhu hem de koredeki hali fakir." jisung'un söylediği ile ben kıkırdamışken sunoo sorgulamıştı.
"koredeki hali?"
riki'nin attığı değişik bakışlar yüzünden minho kıkırdayarak " asıl şimdi eğlence başlıyor gibi geliyor yüz ifadesine bakın" diyerek arkasına yaslanmış jisung'un cevap vermesini bekliyordu.
jisung başta gülmüş ardından "sizin zenginliğinize şaşırmış gibi yapan ama kendisi de zengin olan ruhu fakir nishi işte ya"
"ruhu fakiri iltifat olarak algılıyorum~"
"ve böyle düşünen tek zengin." diye eklemiştik.
jungwon artık açıklamak için "japonya'da ailesinin restoran zincirleri var."
hepsi şaşırmış hala konuşmaya devam ederken masaya iki tane uzun boylu kişiler gelmişti. gelen ikiliden biraz daha uzunu kafasını eğerek masadakilere bakmıştı. sessizleşen masa ile wooyoung yine her zamanki neşesiyle ikiliye selam verince jungwon konuşmuştu.
"siz bizim fakültedensiniz değil mi yeni geldiniz? ben yang jungwon"
"ah evet aslında bu yüzden geldik."
hepsi merakla ikiliye bakınca diğer uzun boylu konuşmaya başlamıştı.
"ben song mingi bu da en yakın arkadaşım jeong yunho."
hepsi kafasını eğerek karşılık verdiğinde yunho az öncekine göre asık suratıyla konuşmaya başladı.
"en yakın arkadaşım ile sizin arkanızda oturuyorduk derste. sizinde dans ile ilgili konuştuğunuzu duyduk."
"evet hepimiz aynı dans stüdyosundayız. bizi görmüşsünüzdür büyük ihtimalle derste ama diğerleri de o stüdyoda." diyen jisung ile kafa sallamıştık.
"ben sadece dans ile ilgilisiniz sanmıştım. stüdyo kadarını beklemiyordum."
"biz de ilgiliyiz beraber çalışırız diye düşünmüştük aslında."
"oh! bu çok iyi olur aslında. ben jung wooyoung ve yanımda oturan kişi yani choi san stüdyoda üniversite bölümünün başkanıyız. yarın ders çıkışında beraber çalışmaya gideceğiz isterseniz beraber gidelim eğer orayı da beğenirseniz stüdyoya kayıt olursunuz?"
ikili wooyoung'un dediğini kabul edip riki'nin de davet etmesiyle masalarına oturmuş hepsi birbiriyle tanışmışlardı.
<>
okuldan çıkarken jisung yine ve yine ailesiyle aynı evde kalmamak için çocukların evine gideceği için wooyoung; jay, minho ve sunoo'yu da eve davet etmişti. hep beraber yemek yapıp masayı hazırlamışlardı. -daha doğrusu jay ve minho misafir olmasına rağmen san ve sunoo'nun ısrarları üzerine o ikili yemek yapmıştı-
"çok tatlılardı" dedikten sonra ağzına kimchiyi atmış jisung'u dinlemişti.
"evet özellikle yunho çok soft duruyordu krem tonlarında giyinmişti mavi saçları da çok tatlıştı."
"şeyi fark ettim mingi kendilerini tanıtırken arkadaşım dedi ama yunho buna bozuldu." minho eklediğinde sunoo da dudaklarını büzmüş "evet evet aşırı üzüldüm o an." derken jungwon da "kesin hoşlanıyor." diye eklemişti.
tabii ki her şeye muhalefet olan riki bu noktada dahil olmuştu.
"nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz ya?" jungwon yandan sırıtmış "senin birine baktığın gibi bakıyor riki konuşturtma şimdi beni." riki'nin boğazına kaçan pirinç ile yandaki bardaktan su içmişti.
"ne alakası var" diye cırlamışken olayı anlayanlar gülüyordu. riki sunoo'ya dönmüş tepkisini merak etmişti. sunoo tabii ki de gülüyormuş gibi yapıp birden ifadesiz yüzüne geçmiş yemeğine devam etmişti.
jay ve san da ikiliyi sevmişti "ikisi de iyi anlaşacağımız kişilere benziyor." "ben de öyle düşünüyorum."
jisung ise yunho ile yan yana oturduğundan en çok o konuşmuştu. "ben çok ısındım onlara."
ben ise biraz sitemle "bu kadar uzun boylu olmasalar daha çok severdim" demiştim. hepsi bana gülerken sırıtıp sonrasında yemek yemeye devam etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ꜱᴏᴜʟᴍᴀᴛᴇ-ᴡᴏᴏꜱᴀɴ ✓
Fanfiction"ne yani dans klübüne bay han benim yerime bir başkan mı getirecek"