"Ailemi görme umuduna tutunmak istiyordum. Tabii eğer başka bir evrende değilsem."
***
"Galata Kulesi değil sen tüm ihtişamıyla parlıyorsun." diyerek itiraf ettiğinde gözlerim parladı.
İçten bir şekilde gülümserken yanağına öpücük kondurdum. Kısık gözleri onu çok tatlı ve yakışıklı gösteriyordu.
"İltifat için teşekkürler beyefendi." deyip kıkırdadım.
"Gerçekler." dedi ve dudağıma tekrardan minik bir öpücük kondurdu.
Utandığım için yanaklarım kızarırken yağmur durmaya başlamıştı. Alnımı yorgunlukla göğsüne yaslarken saçlarımı okşamaya başladı.
Birkaç dakika sessiz kalırken ilk konuşan o oldu. "Konserden sonraki gün ailenin yanına gidelim."
Tedirgin oldum. Onları görememek ya da gördüğüm zaman Rae'den ayrılıyor olmak beni korkuttu.
"Gidelim."
Şakağıma bir öpücük kondururdu. "Hadi gel, üzerin ıslak üşüteceksin."
Beni düşünmesi çok hoştu. "Sen de üşüteceksin."
"Bana bir şey olmaz." dedi sakinlikle ve belimden tutarak beni yürütmeye başladı.
Herhangi bir taksi durduğumuz da ıslak olduğumuzu umursamadan arabanın içine bindik. Şoför de umursamamıştı.
Adresi verdiğimizde yan yana oturmaya devam ettik. Bacakları bacaklarıma temas ediyordu. Eli ise belimdeydi.
Omzuna yaslarken yol boyunca camdan dışarı izledim izledim. Akşam vakti, yağmurlu bir havada dışarı izlemek güzel ve melankolik bir atmosfere neden oluyordu.
Otelin önüne geldiğimizde ise inmeden önce arabada ona doğru dönmüştüm. Otellerimiz farklıydı.
"İyi geceler Minnie." dedim ve dudağının kenarına minik bir buse kondurdum.
Gülümsedi. "İyi geceler."
Arabadan indiğimde el salladım. Zaten taksi şoförü de çok beklemeden arabayı çalıştırmıştı.
Boşluk hissi ile otele girdiğimde direkt olarak odaya çıktım. Çıkar çıkmaz da üşütmemek adına duşa girmiştim.
Duştan çıkar çıkmaz da bornozuma sarılarak bavulumun önünde durdum. Gecelik takımını çıkarıp hızla üzerime geçirirken küçük havluyla saçlarımı kuruladım.
Bugün fazlasıyla yorulmuştum. Bu yüzden yatağa girer girmez uykuya dalmıştım.
***
Ertesi gün olduğunda konser için hazırlanmaya başlamıştım. Tek konser yapacaklardı. Yarın gece de başka ülkeye gideceklerdi.
Buruk bir şekilde hazırlanmaya başlarken kısa bir elbise giyerek saç ve makyajımı yaptım. Güzel görünmek istiyordum. Bunun için ekstra bir çaba sarf ederken makyajımla güzel olduğumu hissediyordum.
Hazırlanmak için vaktim de çok kalmamıştı. Birazdan Zamir beni almaya gelirdi. Acele etmeye çalışarak takılarımı taktım.
Yarım saat içinde de kapı çalmıştı. Beklediğim gibi Zamir beni almaya gelmişti.
"Hoş geldin."
"Hoş buldum güzellik. Hazırsan aşağıda taksi bizi bekliyor." dedi ve ellerini cebine soktu.
"Hazırım." diyerek çantamı alıp kapıyı kapattım.
Otelin içinde ilerleyerek çıkış kapısına geldik ve beklemeden taksiye bindik. İkimiz dün gezdiğimiz yerlerin kritiğini yaparken konser alanının olduğu yere çoktan gelmiş ve zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇİTİN HÜKMÜ "Ruhe"
FantasyGünün birinde nereden bilebilirdim ki kendimi bir anda hayallerimin yerinde Güney Kore'de bulacağımı. Ama aslında bambaşka bir evrende onunla tanışmıştım. Rae Min Yang.. Yine hayallerimdeki asyalı. Biraz huysuz biraz da sert yapılı biri. Peki kader...