OLRN - 31 "Ölü Ruhlar Ve Kırık Kalpler"

35 14 1
                                    

Oy ve yorum atmayı unutmayın.
Keyifli okumalar<3

Keyifli okumalar<3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


OLRN - 31

"Ölü Ruhlar Ve Kırık Kalpler"

Neden Diye Düşünmekten - Evden Uzak
Biliyorsun - Sezen Aksu

**********

"Bazı şeyler geri gelmiyordu, insan bir daha geri dönemiyordu. İnsanın içinde bir şeyler ölüyor, yanıp kül oluyordu."

Kendimi zorladım; Kafamı, onun içindeki düşüncelerimi, kalbimi ve duygularımı. Tüm bunların bir rüyadan ibaret olduğunu kendime inandırmak, gerçekliğin farkına defalarca kez vardığımda da kendimi kandırmaya çalışıp onları affetmek için.

Bu zamana kadar hep böyle olmuştu. Eren saçmalar ve üzerdi, affederdim. Selim kendinden ödün veremez ve sinirlendirirdi, affederdim. Teo öfkeyle kalkışır ve yaralardı, ben yine affederdim.

Her seferinde onlara kıyamayıp kendi duygularımı hiçe sayardım. Bugüne kadar hiç bundan pişmanlık duymamış ve kullanıldığımı düşünmemiştim. Ama şimdi fark ediyordum; Affedici tavrımın, insanların bana dilediği gibi davranmasına sebep olduğunu.

Bu kez sadece tek bir kırgınlığım yoktu. Hem üzülmüş, hem öfkelenmiş, hem de yaralanmıştım.

Ve bunlar olurken, ben dahil, kimse beni umursamamıştı. Benliğimi hiçe saymıştım. Benliğim hiçe sayılmıştı.

Bir sürü kırgınlığım vardı. Herkese kırgınlığım vardı.

"Neden sustun, bunca zaman?" Deniz kenarındaki eve döndüğümüzden beri kumsalda oturuyorduk. Vakit akşamı çoktan geçmiş, geceye dönüşmüştü. Ve ben, zerre hoşlanmadığım halde, soğuktan bir gram bile etkilenmiyordum. Çünkü içim yanıyordu. İçim, bir sürü duyguyla beraber alev alev yanıyor ama bir türlü kül olamıyordu.

Alamadığım cevap karşısında tekrarladım sorumu, "Neden, ayakta uyumama müsaade ettin?" Geçmiş olan migrenim başımda hafif bir sızlama bırakmıştı.

"İzin vermediler," dedi gözleri hiç bana değmezken. "Konuşmama, dinlememe hatta görmeme bile karıştılar," Neler yaşamıştı? "Yıllarca yapabildiğim tek şey düşünmek oldu," Kısa bir an bana bakıp gülümsedi. "Tıpkı senin şu an içini tüketenler gibi. Tıpkı, her şeyden önce sorduğun o ilk soru gibi."

Her şeyden önce sorduğum ilk soru; Neden?

"Sizden ayrıldığım gün başladım düşünmeye," Eli, incecik kum taneleriyle oynuyordu. "Çok kez sordum ve sorguladım, hiçbir cevap alıp bulamadığım bu soruyu. Ve dediğim gibi," Tek kaşı kalktığında, hiçbir duygu içermeyen gözlerini geceleyin hırçınlaşan denize dikti. "Cevapsız kaldım her seferinde. Zamanla büyüdüm," Yüzünde en ufak bir duygu yoktu. "Ve sorularım tükendi. Sorularım beni tüketti. Sonra bir gün fark ettim ki, hissedemiyorum."

OLİMRENUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin