İçime sinen bir bölüm oldu. Umarım sizin de öyle olur.
OLRN - 11
"Taş, Kağıt, Makas"
I like Me Better - Lauv
Anlatmak İsterdim - Bahadır Macit******
19.06.2007
Bugün ilk dönem sonu karnemi aldım, yeşil kapaklı.
Herkesin annesi, babası geldi. Ben yalnızdım. Onların babaları kafalarını okşayıp öptü, anneleriyse sarıp sarmaladı. Ben de bankta oturup birinin gelmesini bekledim. Kimse gelmedi.
Sonra eve geldim, saksının içinden anahtarı alıp eve girdim. Yine kimse yoktu.
Yemek yaptım annemle babam için. Yemekte karnemi gösterecektim. Oturdum gelmelerini bekledim. Gülerek girdiler evin içine. Gülüyorlar diye çok mutlu olmuştum ama beni görünce gülmediler. Yaptığım yemekleri yediler, beni görmezden geldiler. Karneme de bakmadılar.
Alpay amca, Elif ve Efsun teyze bana onlardan daha iyi davranıyor.
Sanırım annemle babam beni sevmiyor.
Günlük 3/6
******
Korku.
Ama böyle kapıdan uğrayanı.
Elimdeki kağıt parçası bana bunu yaşatmıştı.
Yaşadığım korkunun kısa süreli olmasının sebebiyse bu tarz konularda tecrübe sahibi olmamızdı. Yüksek ihtimalle sahilden geçen biri bizi tanımış ve böyle bir şey yapmıştı.
"O ne?" dedi Teo, elindeki orta boy bardaklardan birini bana uzatırken.
Kağıdı ilk aldığım haline getirip üzerimdeki hırkanın cebine sokuşturdum, "Bir çocuk verdi, tanıdı sanırım." Uzattığı bardağı alıp sıcak süt mısırdan bir kaşık aldım, "Mmh. Mükemmel."
Gülümseyip yanıma oturdu. Önümüzden geçen yaşlı çiftleri, köpeğini yürüyüşe çıkaranları, etrafta koşturan çocukları izlerken süt mısırımızı yemeye devam ettik.
Çöp atan kişiyi gördüğümde zihnimde canlanan isimle Teo'ya döndüm, "Dinçer'le konuştun mu?"
"Hep konuşuyorum." Bana dönmeden yemeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLİMRENUS
Novela Juvenil*TAMAMLANDI* Yayınlanma tarihi: 15.08.2022 • Geçmiş düzeltilemez veya unutulamazdı. Sadece yok sayılabilirdi. Ve onlar da böyle yapıyordu; Bir gün her şeyin tepetaklak olacağını bilmeden. • Okyanus çocukluk arkadaşları Selim, Eren ve hayatına sonrad...