OLRN - 49 "Masum Başlangıçlar"

44 9 18
                                    

Selam, nasılsınız?

Öncelikle, üzülerek finalden önceki son bölümümüz olduğunu duyurmak isterim🥲

Sonrasındaysa, sizi uzun bir bölüm bekliyor😽

Lütfen şimdiden oy vermeyi ve satır arası yorum yapmayı unutmayın.

Keyifli okumalar! 🤍

Keyifli okumalar! 🤍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


OLRN - 49

"Masum Başlangıçlar"

You & Me - Peder B. Helland
If We Have Each Other - Alec Benjamin


**********

Gergin hissediyordum.

Bir şeylerin yoluna girmeye başladığını fark etmeme rağmen içimde varlığını sürdüren bu huzursuzluğa bir anlam veremiyordum.

Farkına vardığım durumun beni mutlu etmesi veya az da olsa huzurlu hissettirmesi gerekmiyor muydu? Öyleyse neydi, içimdeki bu anlamsız yük? Neydi, tarifi zor olan ve tam olarak adlandıramadığım bu berbat şey?

Arda mutfaktan hızla çıktığında birkaç saniye kendime gelememiştim. Geldiğimdeyse derin bir nefes alıp içimdeki tüm yükü boşaltmak ister gibi tekrar dışarı vermiştim.

Benimle, aldığı kararı paylaşmıştı. Gitmek zorunda olduğu, tercih ettiği o yolu açıklamış ve hepimizi daha kötü bir duruma getirmemek için seçtiği tarafı söylemişti. Benim için, Selim için, Eren için... Arda fedakârlığından kurtulduğunu sanmıştı, ama ona yine söz geçirememişti.

Tekrar bahçeye çıktığımda ağır adımlarla diğerlerinin yanına ilerledim. Arda hariç herkesin bakışları kısa bir an bana değerken gözlerini üzerimden hiç ayırmayan sadece Selim'di.

Yutkunma ihtiyacıyla yanına kurulduğumda kolu omzumdaki yerini aldı. Elaları yüzümün yan profilini seyrederken hafifçe kulağıma eğildi, "Sırf rahat konuşabilin diye o'nun peşinden gelmedim. Ama şu an yüzünün asık oluşu, beni buna pişman ediyor."

Önce Arda'yla beni bile isteye yalnız bırakmasına şaşırdım. Fakat bu şaşkınlığım fazla uzun sürmedi, "Yüzüm asık değil." dedim kısık sesle, diğerleri kendi arasında konuşurken.

"Seni bana mı anlatıyorsun, Okyanus?" Sesindeki ciddiyet yüzüne bakmama neden oldu. İfadesi, tek kaşını kaldırdığından, kurduğum cümleyi alaya alır gibiydi.

"Yüzümün farkında değilim. Ama konunun o'nunla bir ilgisi yok, Selim." Aramızda geçenlerin Arda'ya bağlanmasını istemiyordum. Bu beni iyice huzursuz ediyordu. Üstelik yalan da değildi. Yüzüme bile yansıyan içimdeki tuhaflığın tek sebebi Arda değildi, bunu anlayabiliyordum. Ama işin diğer tarafını hâlâ çözümleyememiştim.

OLİMRENUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin