Selam, oy atmayı unutmayın<3
OLRN - 38
"Haksız Bedeller"
Broken - Isak Danielson
Train Wreck - James Arthur**********
(22 aralık 2019, Şimdiki zaman, Korhanlı Malikânesi.)
"Okyanus'a ulaşmayı başardığımız sinyale şu anda ulaşamıyoruz," diye söze girdi Yılmaz Korhanlı. "O'na ulaşabildiğimizde, eskiden oturduğunuz yerdeydi. Arda'nın o'nu götürdüğü yer neresiyse ne bir sinyal alınabiliyor, ne de bir iz bulunabiliyor," Kaşları düşünceler içerisinde oluşunun getirisi olarak çatıldı, "Fazla korunaklı bir bölgedeler."
Yılmaz, Fuat, Teo ve Selim olarak çalışma odasındaydılar. Fuat konuyla ilgileniyor gibi görünse de gözleri ara sıra Selim'e kayıyordu. Son konuşmalarından sonra aralarında başka hiçbir diyalog geçmemişti. Her düşüncelere dalışında silkeleniyor ve Okyanus'un nerede olduğuna odaklanmaya çalışıyordu. O, her ne yaşanmış olursa olsun, dostunun emanetiydi. O'nu bulmalı ve bir zarar görmediğinden emin olmalıydılar.
Teo ve Selim'se aynı kafada gibiydiler. Tek fark, biri kız kardeşini deli gibi merak ediyorken diğeri sevdiği kız için endişeliydi. Selim, eğer Arda yanındaysa o'na bir zarar gelmeyeceğinden emindi. Arda'nın Okyanus'u kollayacağını adı gibi bilirdi. Ama yanında başka kimlerin olduğunu bilmediği için Arda'nın da bir şey yapamayacak oluşu yüzünden endişeleniyordu. Fakat Teo'ysa her şekilde korkuyordu. Çünkü o ne Arda'yı tanırdı, ne de o'nun korumacı yanını.
Bir süre sonra odanın kapısı tıklatıldı ve aralanan kapıdan Alpay Çağlar'ın bedeni göründü. Eren'in yanından geliyordu. Yılmaz, hastaneden çıktıkları gibi malikânede bir oda hazırlatmıştı o'nun için. Ve Elif o günden beri, neredeyse hiç ayrılmıyordu Eren'in yanından. Alpay'sa kontrol etmek için sık sık uğruyor, vakit kaybetmeden Yılmaz'lara katılıp işinin başına dönüyordu.
"Eren nasıl?" diye sordu Yılmaz, Alpay en yakınındaki koltuğa otururken.
"Uyuyor," dedi Alpay, derin bir nefes alıp verdikten sonra. "Elif yanındaydı en son," Sessizlik odaya hakim olmadan tekrar konuştu, "Nasıl olur?" Yılmaz'a bir bakış attı. "Hâlâ aklım almıyor, Yılmaz. Arda nasıl yaşayabilir?"
Bu sorudan sonra duraksamıştı Yılmaz. Bir sürü şey düşünüyor gibiydi ve düşünüyordu da. Her ihtimali düşünürdü o, "O'nun Arda olduğundan emin miyiz?" Ve bu da düşündüğü ihtimaller arasındaydı.
Yılmaz'ın sorduğu soru bir anlığına dumura uğramasına sebep olduğunda o akşamı tekrar düşündü Alpay, "Ben oğlumun gözlerini unutmam, Yılmaz." dedi, Arda'nın gözlerini hatırladığında. "Ben unutsam bile Elif unutmaz. O'nun gözlerine baktığı ilk anda anladı, Arda olduğunu," Bakışları yere düştüğünde, "O geceden beri Elif'te iyi değil. Aklını kaybettiğini düşünmeye başladı. Eren'e mi, yoksa Elif'e mi koşacağımı şaşırdım artık. Olanlara ihtimal vermeye çalışırken yaşananlara yetişmekte zorlanıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLİMRENUS
Ficção Adolescente*TAMAMLANDI* Yayınlanma tarihi: 15.08.2022 • Geçmiş düzeltilemez veya unutulamazdı. Sadece yok sayılabilirdi. Ve onlar da böyle yapıyordu; Bir gün her şeyin tepetaklak olacağını bilmeden. • Okyanus çocukluk arkadaşları Selim, Eren ve hayatına sonrad...