"Avada Kedavra"
Duyduğu son sözlerdi bunlar, ormanın ortasında, Ölüm için bekleyen Harry Potter'ın. Namı diğer, son hortkuluğun. Çok da şaşırmamıştı aslında. Altı yaşından beri, her kalktığında o günü bitiremeyeceğini düşünerek uyanmıştı sonuçta. Ölüm, onun beklediği ve alışkın olduğu bir şeydi.
Ölüm onun için sorun değildi. Yaşayanlar dünyasında onu tutan bir şey yoktu. Sadece dostları vardı.
Annesi, babası, Sirius, Remus, Tonks, Severus, Dumbledore...daha niceleri
Ölüm gelmiş ve hepsini almıştı işte. Sıra da ondaydı.
Gözünü açtı. Bir... Koltuk? Ölüler diyarında koltukta mı karşılanıyordu? Karşısında ise...
Simsiyah bir varlık. Hayır, siyah demek yetmez. Siyahtan daha koyuydu. Karanlıktı bu. Bu varlık tamamen karanlıktan oluşuyordu. Sadece gözleri. Gözleri gümüş bir girdap gibiydi.
"Ölüm?"
"Usta?"
Usta? Ne ustası? Ne demek Usta?
"Sen, benim ustamsın. Ölümün ustası"
"Ne?" Ne diyordu bu?
"Ölüm Yadigarları. Hepsine sahipsin. Ustamsın yani" Efendisinin kafasının karışmasını anlıyordu. Bu hayatta bir sıkıntı vardı. Ölüm ise bu sıkıntıyı düzeltmekle görevlendirilmişti. Kral öyle demişti.
"Kral öyle emretti. Sen benim Ustamsın ve ben sana yardım edeceğim"
"Kral? Ne yardımı? Ne kralı ne diyorsun?"
"Kral. Lord Magic. O sihrin lordudur. Sihrin ta kendisidir"
"Sihrin bir Lordu mu var?"
"Elbette var. Sen, sevgili ustam, mirasını bilmiyorsun. Ben ise bunu düzeltmekle görevliyim. Şimdi gitmelisin. Vakit doluyor. Mirasını öğren. Mirasını öğrendiğin zaman her şeyi anlatmak için geri geleceğim"
Karanlık varlık, koyu bir siyah olan elini Harry'e uzattı. Harry kaçmak istedi. Ama yapamazdı. Koyu ve sıcak el alnına dokundu. Çok sıcaktı. Çok sıcak.
Harry gözlerini açtı.
Sınıftaydı. Dursleylerin onu ceza kanuni bir ceza almamak için gönderdiği Muggle okulundaydı.
Lanet olası SEKİZ YAŞINDAYDI!
Harry, o akşam eve dönmedi. Okull çıkışında, güç bela Dudley ve çetesinden kaçtıktan sonra, eskiden bildiği bir parka gitti. Burası bir çeşit piknik alanıydı. Parkın derinliklerine, ağaçların daha sık olduğu bölümlere ilerledikten sonra durdu.
"Ölüm?"
"Ölüm?"
Tekrar tekrar denedi. Sonunda öfkeyle söyledi.
"Ölüm! Hemen buraya gel seni gıcık varlık!"
Ve belirdi.
"Gıcık mı? Gerçekten mi Usta?"
Harry, sesi duyunca ürperdi.
"Anlatır mısın, neden buradayım? Neden geri geldim? Neden SEKİZ YAŞ!"
"Şimdi Usta, şöyle ki, Kral bunu emretti. Senin hayatında yanlış olaylar olmuştu. Bu yüzden, doğru şekilde yaşayabilmen için döndün. Zaten benim Usta'msın, tam anlamıyla asla ölemezsin. Sekiz yaş mevzusu ise, yetişkin olmaya alışkınsın ve kendini Hogwarts'ta bulursan insanlar davranışlarını sorgular. Çocukluğuna alışman için biraz erkene gönderdim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kral'ın Son Varisi
FanfictionHarry Potter... Her zaman normal olmadığını biliyordu. Büyücüler dünyasında bile diğerlerinden farklıydı. O zamanlar farkın kehanetten kaynaklandığını düşünürdü. Ama hayır... Farklıydı çünkü o Seçilmiş'ti. Sihrin ta kendisi tarafından seçilmişti. Kr...