Harry ona cüppeleri deneten yaşlı cadıya göz devirdi. Bu üstünde denediği yedinci kumaştı, bu sefer de beğenmezse Harry kendi istediğini giyip çıkacaktı işin içinden. Zaten sabahtan beri herkeste bir şeyler vardı. Sürekli sırıtıyorlar, gülümsüyorlar, ona selam veriyorlardı.
Önceki hayatında da turnuva birincisi olmuştu ama insanlar onu kafayı yemiş ve ilgi meraklısı olarak göstermişlerdi.
Harry hala değişikliklere inanmakta zorlandığı anlar yaşayabiliyordu.
Dumbledore sözünü tutmuştu. Hiç kimse zarar görmemişti. Turnuva güzelce yapılmıştı ve üç okulun müdürleri sık sık sohbet ederken görülüyordu. Dahası Voldemort'tan kurtulmuşlardı ve Gaunt ruhunun yüzde doksan yedisine sahipti, bunlar halkın bilmediği kısımlar olsa dahi.
Gerçi emin olamıyordu. Igor Karkaroff ona fazla korku dolu bakmıştı. Acaba ölüm yiyenlere Voldemort'un gidişi hakkında bilgi mi sızmıştı?
Harry bunu fırsat bulunca müdüre sormuştu. Aldığı cevap içini rahatlatmıştı, kimseye bilgi falan sızmamıştı. O zaman neden herkesin böyle saçma davrandığını sorduğunda ise müdür -Harry'e kafayı yedirtecek şekilde- gülümsemiş ve yakında öğreneceğini söylemişti.
Harry Morth'a sorduğunda bile cevap alamamış, zihninde gıcık bir gülme sesi duyulmuştu.
Harry ona gözünü dikip sırıtacak sıradaki kişiyi öldürme potansiyeline sahipti şu anda.
"İşte! Bu oldu! Bu kumaş çok iyi, ödül töreninizde bunu giyeceksiniz Bay Potter. Ben şimdi gidip Bay Krum'un da cüppesiyle ilgilenmeliyim."
Harry sonunda onu rahat bırakan cadıya gülümseyip nazikçe teşekkür etti ve en sonunda Slytherin yatakhanesinde rahat bırakıldı. Snape onu ve bu yılışık cadıyı Harry'nin yatakhanesine götürmüş, ödül töreni için cüppe ayarlamak üzere görevlendirildiğini söylemişti.
Harry bunu duyunca öfkeden morardıysa, bu Snape'i çok eğlendirmiş olmalıydı çünkü kara gözlerde mizahla karışık anlayış parlamıştı, ancak elbette Harry'nin öfkesini inanılmaz eğlenceli bulmuştu.
Harry kendini yatağa attı. Arkadaşlarıyla görüşemiyordu çünkü hepsi kendi kıyafetlerini ayarlayıp giyinmekle meşguldü. Törenin başlamasına bir saat kalmıştı.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~•••••••••••••••••••••••~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Harry Profesör Snape tarafından kapıs çalınıp çağırıldığında aynadan kendine son kez baktı, üstünü başını düzeltti ve odadan çıktı. Slytherin ortak salonu tamamen boşalmıştı.
"Beni takip et Potter. Seni arka odaya götüreceğim. İsmin okununca öğrencilerin arasına karışmadan direkt müdürün yanına çıkacaksın."
Harry içinde anlam veremediği heyecanlı duygularla profesörünü onayladı ve adamın arkasından ilerlemeye başladı. Kısa bir yürüyüşün ardından kendini hiç girmediği koridorlarda buldu. Demek Hogwarts'ta sadece profesörlerin bildiği gizli koridorlar da vardı. Harry merakla çevresini incelerken bu koridorların duvarlarında geveze portreler olmadığını fark etti.
En sonunda öğretmenler masasının arkasındaki odada buldu kendini. Odada ondan başka Victor Krum ve Fleur Delacour da vardı. Kaşla göz arasında Snape cüppesi arkasında uçuşarak ayrılmıştı. Harry adama göz devirdi ve diğer iki şampiyonun yanına ilerledi.
"Sonunda bitti." diye mırıldandı. Krum ona döndü ve her zamanki sert aksanlı sesiyle yanıtladı.
"Evet, sonunda bitti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kral'ın Son Varisi
FanfictionHarry Potter... Her zaman normal olmadığını biliyordu. Büyücüler dünyasında bile diğerlerinden farklıydı. O zamanlar farkın kehanetten kaynaklandığını düşünürdü. Ama hayır... Farklıydı çünkü o Seçilmiş'ti. Sihrin ta kendisi tarafından seçilmişti. Kr...