Harry Slytherin Ortak Salonu'nda arkadaşlarıyla Noel'i kutlamıştı. Onlara hediyelerini vermiş, onlardan hediye almıştı. Hagrid'den ona önceki yaşamında olduğu gibi el yapımı tahta bir flüt, Draco'dan İngiltere'de satılmayan, yasal olarak sadece Fransa'da satılan bir ileri düzey Karanlık Sanatlara Karşı Savunma kitabı, Neville'den ortamdaki duygusal enerjiye göre taç yaprakları renk değiştiren bir çiçek almıştı. Diğer arkadaşları da benzer hediyeler vermişlerdi. Pansy ona zümrüt yeşili bir gömlek, Blaise nadir bulunan Beyaz Kartal tüyünden bir tüy kalem hediye etmişti.
Harry de Neville hariç tüm arkadaşlarına hediyelerini vermişti. Sıra Neville'in Noel hediyesini vermeye gelmişti. Alice, Frank ve Augusta Longbottom'un müdür odasında onu beklediklerini biliyordu.
Hızlıca kendisiyle Büyük Salon'un önünde buluşmasını söylediği Neville'in yanına gitti. Genç çocuk en yakın arkadaşından hediye almamış olmasına karşı hayal kırıklığı içindeyken Harry onu çağırınca heyecanlanmıştı.
Verilebilecek en güzel hediyeyi alacağından haberi yoktu.
Harry hızla ona gitmişti. Salon'un önünde duran çocuğa ilerledi.
"Mutlu Noeller Nev." dedi.
"Mutlu Noeller Harry." dedi Neville coşkuyla. İki kardeş sımsıkı sarıldılar. Ayrıldıklarında Harry kocaman sırıtıyordu. Kalbi heyecandan güm güm atıyor, avuç içleri terliyordu.
"Şimdi sana Noel hediyeni vermeye sıra geldi ama gözlerini bağlamam gerek Neville. Bana güveniyor musun?" dedi Harry. Neville tereddüt etmeden yanıtladı.
"Sonuna kadar." Harry buna karşı daha da büyüttü gülümsemesini, sanki mümkünmüş gibi.
Sonra elini açtı ve ufak bir asasız büyüyle avcunda beliren siyah kumaşa hayranlıkla baktı Neville. Harry'nin en basit sihir gösterilerine bile bayılıyordu. Harry onun arkasına geçti ve hiçbir şey görmeyeceğinden emin olacak şekilde gözlerini bağladı. Ardından onu sağ kolundan sıkıca tuttu ve dikkatle ilerletmeye başladı.
Neville yol boyunca birçok soru sordu ancak Harry hiçbir ipucu vermemişti. Birkaç kişiye çarpmaktan kurtulduktan sonra Harry Griffin heykelinin önüne geldi. Şifreyi söyledi ancak merdivenleri nasıl çıkaracağını bilmiyordu. Neville'in gözleri bağlı şekilde merdiven çıkmasına imkan yoktu. Hele de müdür odasının bu dik ve dönen merdivenlerini çıkması...
Ani bir kararla asasını çıkardı.
"Sakin ol Neville. Şimdi seni havalandıracağım." dedi ve çocuğun tepki vermesine izin vermeden 'wingardium leviosa' büyüsünü seslendirip onu yükseltti.
İnanılmaz bir dikkat ve konsantrasyonla merdivenleri çıktılar. Harry müdür odadının kapısını açtı.
Alice Longbottom'a çarptı gözleri. Neville annesine inanılmaz derecede benziyordu. Ancak gözleri ve yaşıtlarından hafif uzun boyunu babasından almıştı. Harry çiftin yaşlarla dolan gözlerine baktı. Neville'e döndü.
"Bunu uzun zamandır planlıyordum. Sonunda başardım Neville. En büyük hayalini gerçekleştirdim." dedi ve arkasına geçti. Göz bandını indirirken mırıldandı.
"Mutlu Noeller Nev."
Neville inen göz bandından sonra bir süre ışığa alışmak için gözlerini kırptı. Müdür odasında olduğunu anladıktan sonra odaya göz gezdirdi ve gördüğü iki kişiyle taş kesildiğini hissetti. İnanamaz şekilde gözlerini kırpıştırdı.
Bu gerçek olamazdı.
Safça Harry'e döndü.
"Bu-Bu! B-bu gerç-ek gerçek mi?" dedi kekeleyerek. Harry dolan gözlerle başını salladı. Neville o an kafasına dank eden düşünceyle olduğu yerde kök saldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kral'ın Son Varisi
FanfictionHarry Potter... Her zaman normal olmadığını biliyordu. Büyücüler dünyasında bile diğerlerinden farklıydı. O zamanlar farkın kehanetten kaynaklandığını düşünürdü. Ama hayır... Farklıydı çünkü o Seçilmiş'ti. Sihrin ta kendisi tarafından seçilmişti. Kr...