Harry üçüncü kattaki tertemiz laboratuvarda yapılan iksir dersinden çıktığında adeta zihni yorulmuştu. Severus Snape'in zor bir profesör olduğunu düşünenler, Leydi Awencer ile tanışmamalıydı. Kadın iksirde usta değildi. Severus kadar yetenekli değildi kesinlikle.
Ama öğretmek ve öğrencileri hizada tutmak konusunda Severus'tan bin beterdi. Normal zamanlarda oldukça kibar ve gerçek bir hanımefendi olan kadın, öğrencilerin karşısında ders sırasında bir canavara dönüşüyordu. Harry şakaklarını ovalarken Neville ve Draco ile ilerledi.
"Merlin! O kadın bir canavar!"
Harry kıkırdadı. Bu sırada çantası omzunda asılıydı ve elinde küçük bir parşömen parçası vardı. Derste içine adını yazdığı küçük parçayı şimdi kullanacaktı.
Harry arkadaşlarıyla beraber Beauxbatons'ta yemeklerin yenildiği, her biri dörder kişilik olan yüzlerce masanın bulunduğu geniş salona gitti. Burası Hogwarts'ın Büyük Salonu gibiydi. Sadece masalar binalara göre değil sınıflara göre ayrılmıştı. Yemek saatlerinde masalar ev cinleri tarafından konuluyordu. Yemek dışındaki süreçlerde ise geniş bir salona dönüşüyordu, ilk geldiklerinde girdikleri ve Madam Maxime'in konuşma yaptığı salondu.
Harry, dostlarına masaya geçmelerini işaret ettikten sonra salonun tam ortasında; Maxime, Dumbledore ve Karkaroff'un birlikte yaptıkları bir tılsım ile havada süzülen Ateş Kadehi'ne baktı. Kendi hayatındaki ile aynı gözüküyordu.
Herkes gözlerini ona dikmişti. Fred ve George isimlerini kadehe atmışlardı. Cedric atmıştı. Pansy Parkinson ismini atmıştı. Durmstrang'tan Viktor Krum ve Albert Smanander isimlerini atmışlardı. Beauxbatons'tan Fleur Delacour, Jenny Jennifer ve Adrien Astergan atmışlardı.
Harry elindeki parşömen parçasını açtı ve son kez baktı.
Harry Potter.
Adını Ateş Kadehi'ne attı. Kadeh parladı, masmavi alevler saçtı ve söndü. Kabul edilmişti.
Hogwarts'tan çılgınca bir alkış koptu. Herkes bu anı bekliyordu. Harry aday olursa kesin seçilirdi ve kesin kazanırdı. Hogwarts öğrencileri Harry'nin seçilmesine kesin gözüyle bakıyorlardı, başka birinin seçilmesi mümkün değildi.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~•••••••••••••••••••••••~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Üç okul müdürü Ateş Kadehi'nin etrafında toplanmıştı. Tüm öğrenciler gözlerini dikmiş onlara bakıyor, sessizce heyecandan kıpırdanıyorlardı. Ateş Kadehi ilk parşömeni gönderirken masmavi alevler saçtı ve Karkaroff ilk parşömeni yakaladı.
"Durmstrang şampiyonu, Viktor Krum!"
Güçlü bir alkış koptu. Kadehten tıslama benzeri bir ses yükselie salon sessizleşti.
Kadeh ikinci kez ısındı ve ikinci şampiyonu duyurmak üzere hazırlandı. Olympe Maxime zarifçe uzandı ve havaya fırlayan parşömeni tuttu.
"Beauxbatons şampiyonu, Fleur Delacour!"
Zarif el çırpmalarla güzelce uğurlandı Fleur. O da Victor Krum gibi ayaklandı ve sahneye, kendi okul müdürünğn yanına ilerledi. Sırada Hogwarts şampiyonu vardı. Hepsi nefeslerini tutmuştu. Dumbledore sakince ilerledi. Atılan parşömeni yakaladı ve yavaşça açtı. Heyecanı artırmak ister gibi bir süre bekledikten sonra gür bir sesle duyurdu.
"Hogwarts şampiyonu... HARRY POTTER!"
Bu duyulan en güçlü alkıştı. Hogwarts yirmi dokuz öğrenciyle yaptığı alkışta, yüzlerce Beauxbatons öğrencisinin ve kuvvetli, sert Durmstrang öğrencilerinin sesini bastırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kral'ın Son Varisi
FanfictionHarry Potter... Her zaman normal olmadığını biliyordu. Büyücüler dünyasında bile diğerlerinden farklıydı. O zamanlar farkın kehanetten kaynaklandığını düşünürdü. Ama hayır... Farklıydı çünkü o Seçilmiş'ti. Sihrin ta kendisi tarafından seçilmişti. Kr...