Bir Kez Daha Düşünselinde

612 95 23
                                    

Harry, Peron 9 3/4'ten yürümeye başladı. Draco ve Neville ile az önce vedalaşmıştı. Noel tatili başlamıştı ve Hogwarts öğrencileri anahtarla Peron'a yollanmıştı. Harry, kendisini perondan almak için gelmeyi düşünen Sirius ve Remus'a, kendisi geleceğini yazan bir mektubu daha önce göndermişti.

Etraf ıssızlaştığı zaman, kimsenin -özellikle de bir muggle'ın- onu görmediğinden emin olduktan sonra küçük bir çatırtı ile cisimlendi. Kendini Grimmauld Meydanı 12 Numara'nın, yeni adıyla Black Malikanesinin önünde bulduğunda derin bir nefes alarak gülümsedi. Eve dönmüş gibi hissediyordu. Mutluydu.

Kapıyı çaldı yavaşça. Bir süre küçük bir ses karmaşası oldu, ancak sonunda kapıyı açan kişi Remus oldu. Harry anında içeriye girdi, kapıyı kapattı ve Remus'a yapabildiği kadar sıkı bir şekilde sarıldı.

"Hoşgeldin Harry!"

"Hoşbuldum Rem."

Ayrıldıklarında ilerlediler ve Remus onu herkesin olduğu yemek salonuna götürdü. Sofra kuruluyordu ev cini Kreacher tarafından, bu sırada sandalyesinde oturan Sirius hızlıca ayaklandı ve onlara ilerledi. Harry onunla yarı yolda buluştu ve sımsıkı sarıldılar.

"Eve hoşgeldin Çataloğlan."

"Hoşbuldum Sirius."

Ardından Harry onu keskin bir şekilde izleyen Gaunt ve Grindelwald'ı umursamadan boş bir sandalyeye oturdu.

"Nasılsın Kreacher?"

"İyiyim Majesteleri, Kreacher sorduğunuz için çok mutlu ve gururlu. Majesteleri nasıl? Kreacher Majestelerinin turnuvada şampiyon olduğunu duydu."

"Evet, Kreacher, ne yazık ki şampiyon oldum. Yine de faydalı oldu. Bakan Lawrence ile birkaç kez konuşma fırsatım oldu. Gayet yetenekli. Aynı zamanda Cornelius'u yapabildiğim ilk anda Bakanlıktan kovmam gerektiğini de öğrendim."

"Bakan Cornelius Fudge bir aptal, Majesteleri."

"Bizden saklamaya devam etmekte kararlıysan, sana işkence ederim Potter. Kaçabileceğini sakın sanma! Bu sefer her haltı öğreneceğim! O inatçı suskunluğun seni kurtaramaz elimden!"

Harry Grindelwald'a sırıttı. O da Gaunt da çok hırslı gözüküyorlardı.

"Yani bulmanızı istediğim kitapları buldunuz, öyle mi?"

İki adam ona şaşırarak bakarken Harry Sirius'a döndü ve sırıtarak konuştu.

"Yardımın için teşekkür ederim Sirius. Kitapları bulmalarını sağladığın için de teşekkür ederim."

Sirius ona şaşkınca bakan iki adama sırıtırken Harry'nin saçlarını karıştırıp yanıtladı.

"Rica ederim Çataloğlan, zevkliydi."

Harry ona sırıttıktan sonra iki adama döndü ve aniden ciddileşti. Sonra ciddi bir ses tonuyla devam etti. Maskaralık bitmişti.

"Yani, sen Gaunt, benim bir zaman yolcusu olduğumu ikinci görevle kendine kanıtladın. Araştırdın ama büyük ihtimalle benimle aynı durumları ve şartları taşıyan, zaman yolculuğu yapmanın hiçbir yolunu bulamadın."

Adam içine düştüğü manipülasyonu fark etmenin siniriyle homurdanırken, başıyla onayladı. Velet onların o bilgileri öğrenmelerini ve bu şekilde sorgulamalarını kendisi sağlamıştı.

Harry bu sefer Grindelwald'a döndü.

"Sen de benim kimin, neyin varisi olduğumu, görevlerimi, amaçlarımı tam olarak öğrenmiş oldun ama tüm bu bilgileri nereden edindiğimi, nasıl bu unvana sahip olduğumu ve ne kadar Prens olsam da nasıl zamanda yolculuk yaptığımı bilmiyorsun."

Kral'ın Son VarisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin