TÜRKİYE'DEN KORE'YE

22- Sürpriz!

-Ayyy Es vallaha diyorum bak olumsuz çok çok çok az

-Cidden özlendiğini kanıtlıyor bu, sakinleş artık

Üçümüzde yan yana oturmuş sosyal medyadan gelen tepkileri inceliyorduk. Her ne kadar son 1 saattir kızlar her şeyin olumlu olduğunu söylese de asıl bundan sonra olabilecekler yüzünden gergindim ben. Bay J ile olan çalışmam bittiğinden reklamımız yapılmaya bu sabah başlandı. Böylece Kore'ye gelip upuzun zaman sonra bir projede olmam sosyal medyada etki yaratmıştı.

Dedikleri gibiydi aslında tepkiler. Özlenmiştim. Hatta Kore'li hayranlarım Türkiye'ye dönmediysem burada sahne, tv show gibi bir şeylere katılmam gerektiğine dair yazılar paylaşıyorlardı.

Chan'da benim gibiydi şuan. Çünkü bundan sonra ilk beraber görülmemizle beraber hepimiz konuştuğumuz gibi "nasıl anlamak isterseniz anlayın, biz yan yanayız." diyecektik. Sosyal medyayı incelerken görmüştüm. Hala yan yana görülmemizi istemeyen bir kesim varken, ilginç bir şekilde bizi çok yakıştıran bir kesim de vardı.

Ah bir başka sorun ise ben hala Emir'e açıklayamamıştım. Bölümünün düzenlediği bir yarışma vardı ve onun kampına gitmişti. Bu yüzden sık sık rahatsız edemiyordum onu. Saatlerimiz de pek denk düşmüyordu. Rahatça konuşamayınca Emir'e ben de Chan ile konuştuk, sorunları hallettik ve artık enişten diyememiştim.

Can ve Meryem mi... Meryem'in şirketimizle bağını kesmesini isteyince Can düşündüğüm gibi reddedememiş ve onaylamıştı. Benimle konuşmaya çalışıyordu ama çok adım atabildiği de söylenemezdi. Geçen gün bu hareketini de açıklamıştı.

"Yüzüm yok, üzgünüm. Hiçbir şeyi beceremedim."

Maalesef biraz böyle olmuştu. Kontrolü dışında oldu belki çoğu ama dostluk ile sevgililiği eline yüzüne bulaştırdığı kaçınılmaz bir gerçekti.

Deniz ve Buse, Can ile asla yüz yüze gelmiyorlar. Ona kızgınlıkları aynı seviyede. Can'da onların üstüne gitmiyor zaten. Hak veriyor tepkilerine. Herkes kendi sınırı içinde hayatını döndürüyor şu birkaç haftadır.

-Offf bakamayacağım daha fazla. Sayfayı yeniledikçe farklı farklı şeyler geliyor.

Deniz- Hayranlar çok yaratıcı ha. Edit işinde özellikle

Buse- Cidden çok iyi videolar var

Deniz- Buse senden daha iyi edit yapıyorlar gibi eheheh

Buse- Dayak mı istiyorsun canım benim

Deniz- Yoo. Ay Es sen de artık karar ver. Konser vermek istiyor musun? Yoksa buradan defolup gideceğiz.

Buse- Kızın üstüne gitmesene.

Deniz- Ama napayım Türkiye'den de şuan Es'i isteyenler var. Bak bak nasıl mailler gelmeye başladı.

Bir de bu vardı doğru ya! Geri döndüğümü duyan ulaşmaya çalışıyordu şuan. Ne yapacağımı tam kestiremiyordum. Kore'den daha gitmek istediğim söylenemezdi. Üstelik Chan ile ilişkimiz yeni başlamışken. Burada kalmak için bahanelere ihtiyacım vardı o yüzden. Ve aslında sahneye de dönmek istiyordum. İçimden geldiğince dans edip son ses şarkılarımı sevdiklerime karşı söylemek. Bu hissi deli gibi özlemiştim.

Chan'da konser vermem gerektiğini söylüyordu. Altından kalkabileceğimi ve bana iyi geleceğini diyip duruyordu. Haklıydı da.

Tamam be!

-Hazırlanalım o zaman.

Buse- Ne için?

-Konser vermeye.