TÜRKİYE'DEN KORE'YE

16- 6 Ay Sonra

LÜTFEN YORUM YAPINNNN DÜŞÜNCELERİNİZİ MERAK EDİYORUMMM

Es ve Deniz kendilerine ait ne varsa yanlarına alıp Türkiye'ye döndü. Geriye kalan 3 kişi ise kendi iş planları yüzünden Kore'de kalmaya devam etti. Ancak Buse, Es Türkiye'ye döndükten 1 ay sonra onun yanına taşındı. O 1 ayda Kore'deki tüm işlerini bitirecek şekilde hareket etmişti.

Meryem ve Buse'nin arası ilk baştakinden daha kötü haldeydi. Aralarına mesafe de girince iletişimleri sadece grup üstünden haber alacak şekildeydi. Buse Meryem'e oldukça kızgındı. Es ise hala nedenini bilmiyordu. Olan olaylar yüzünden de bunu sorgulamayı çoktan bırakmıştı.

Can ve Meryem Kore'de iş anlamında çok şanslılardı. Başarıları konuşuluyordu her yerde. Bu yüzden de oradan tamamen kopamıyorlardı. Yine de özellikle Can Türkiye'ye gelip Es ile zaman geçirmeye çalışıyordu. 

Deniz olayların olduğu ilk andan itibaren Es'in yanından ayrılmadı. İkisi için bu olaydan sonra kötü bir imaj çizilmişti ancak hem Es'in yetenek ve başarısı hem de Deniz'in kararlılığı sayesinde Türkiye'de işler tahmin ettiklerinden çok iyiydi. Asıl sorun onlar için Kore'deydi. Uluslararası diğer hayranları ise hala Es'i destekliyordu. Gün geçtikçe onun hakkındaki olumsuz saçmalıklar da ya azalıyor ya da onu savunan kişi sayısı arttığından hemen susturuluyordu.

Es Türkiye'ye gelince ailesinin evine taşınmayı istese de yapamadı. O eve gireceği her an duygu karmaşası yaşıyordu. Ailesinin evine yakın bir yerde yeni ve güzel bir ev satın aldı. Ailesinin evinden daha küçük ama kendisi ile 2 kız için yeterliydi.

Deniz "ayrı ayrı kalalım sen ailenin evine git dese" de Es izin vermemişti. Deniz kendisi yüzünden çok fazla olumsuzluk yaşadığı için onu asla yalnız bırakmamaya kararlıydı. Bu yüzden beraber yaşıyorlardı. Emir'de ablasının yanında ortaya çıkan bu küçük kızı kıskanıyordu. Kardeş gibi yakın olmaları içten içe kendisine kızmasına sebep oluyordu.

Es işler tahmin ettiğinden iyi gittiği için dans çalışmalarının ağırlıklı yapılacağı bir bina satın aldı. Ona göre içini tamamen dizayn ettirdi. Kendisine ait bir dans stüdyosu vardı artık. Kısa bir sürede dans eğitimi verecek hocalar, orada çalışacak personeller ve en önemlisi dans edecek ya da etmeyi öğrenecek öğrenciler ile dolmuştu. Es'te dans pratiklerini burada bazen kendi bazen de oradaki hocalarla yapıyordu. 

6 aydır herhangi bir konser, canlı yayın vb. bir etkinlik yapmamıştı Es. Kendisini bunun için hazır hissetmiyordu. Ama boş da durmak istemiyordu bu yüzden özellikle dans üstüne ağırlık vererek zamanını değerlendiriyordu. Çokça da gelişmişti. Bir sürü parça hazırlamış ve şarkı sözü de yazmıştı. 

Deniz'de Es'in desteği ile başka yabancı dil dersleri de almaya başlamış ve müzik aletleriyle ilgilenmeye başlamıştı. Es'te Deniz'den Kore'ce öğreniyordu. Belki bir daha kullanamazdı ama yine de istiyordu öğrenmeyi.

Buse mesleğine devam ediyor ve yurt dışı işi olduğunda günübirlik ya da 3-5 günlük sürecek şekilde gidip geliyordu. Evi Deniz ve Es'in yanıydı artık. Bir yandan da Es'in dans merkezinde dersler alıyordu. İçinde sakladığı bir öfke vardı ve bunu ancak o şekilde atabildiğini keşfetmişti.

Peki 6 ay Türkiye'de bu şekilde geçiyorken Kore'de neler oluyordu? Şirket üyelerin üstünden geçen olumsuz düşünceleri kırmak için bir an önce geri dönüş hazırlıklarına başlamıştı. Yeni bir albüm çıkarmışlar ve konserlerine başlamıştı çocuklar. Böylece haklarındaki tüm olumsuz konuşanlar susmak zorunda kalmıştı. 

Dışarıdan yine mutlu, eğlenen ve başarılı gözüken üyelerin iç dünyası daha farklıydı. Özellikle Chan için. Çok üzgündü. Kalbi kırıktı. O gün dediği gibi eksik hissediyordu kendini. Es'in şarkılarını dinleyip duruyordu geceleri. Sesini duymak istiyordu ve şarkıları yetmiyordu da. Es ise Chan'ın inadına yaparmış gibi ne bir konser vermiş ne yeni şarkı çıkarmış ne de herhangi bir yerde canlı yayın açmıştı.