TÜRKİYE'DEN KORE'YE

29-Dedikodular

O gece ne kadar çok istesem de Emir'in yersiz ferihalıkları, Deniz'in de uslanmaz lafları yüzünden Chan ile kalamadım. Bir ara cidden kardeşimin hastanelik olacağını bile düşünmüştük. Deniz'de resmen eğlenerek ortamı karıştırıyordu. Bilmedikleri bir şey vardı. Chan'lar gidiyordu.

Sonraki gün ise bu sefer benim zorlamam ile beraber uyuyalım girişiminde bulundum ancak bu sefer de üyelerin son gece hazırlıkları yüzünden ayak altında bulunmak istemedim. Evlerine şirket çalışanları da gidip geliyordu o gece. Her şey yeni yeni tam düzelmişken onunla uyumam sorun yaratabilirdi şirketine göre, haklı olarak.

2 haftadır ülke dışındalardı ve ben şimdiden onu çok özlemiştim. Gündemimizde ise  ekibimin Türkiye'ye dönüp dönmeyeceği sorunu vardı. Evet ben dönmek istemiyordum ama artık piyasaya tamamen dönmem gerektiğini de düşünüyordum. Emir ise dünden hazırdı dönmeye. Deniz ise Emir için gitmeye daha meyilliydi. Buse ise Su ile kalmak istiyordu. Herkes yine bir yerde olacak gibiydi ve bu cidden can sıkıcı.

Ah Can mı?

O kadar soruna rağmen en çok iletişim kurduğu kişi bendim. Deniz ve Buse hala ona ciddi şekilde soğuklardı. Emir ise o dönem olaylardan uzak kaldığından çok etkilenmemişti haliyle. Bir de o benim gibi ilk tanıyanlardandı Can'ı. Kabul ediyorum eskiye dönmek için çok çabalıyordu. Ama bazen ne yaparsanız yapın ipin ucu kaçtı mı yakalayamıyorsunuz.

En azından Deniz ve Buse onunla daha iyi olana kadar uzak kalacağımız aşikar. Her fırsatta "kandırılıp, kullanıldığını" açıklamaya çalışıyordu. Ne olursa olsun dostluğumuzdan dolayı silememiştim ben de onu. Ve olanlardan sonra düşününce gerçekten kandırılıp, kullanıldığını da anlamıştım. Yine de keşke işte... olmasaydı hiçbiri.

Herkes 1 haftadır yaptığımız tartışmalar sonucu bugün benim karar vermemi bekliyordu. Nereye gideceğimize dair. Açıkçası aklımda gerçekleştirmek istediğim şeyler vardı. Bunlar için de ülkemize dönmem lazımdı. Çünkü bazı şeyleri köklü olarak değiştirmek istiyordum. Ama aşk inanılmaz ağırlık basıyordu karar vermemde.

Yine de Chan'ın bu düşüncelerimi duyduğunda dediği gibi bir şekilde aramıza mesafelerin gireceği gerçekti. O da zaten bir süre buralarda olmayacaktı. Gidebilirdik.

-Gidelim.

Deniz- Hah! Cidden de mi!

Buse- Of! Ayrı kalmak istemiyorum ben sizden ya.

Emir- Ben de sevgilimle ayrı kalmak istemiyorum bence harika bir karar ablacım.

Tabi sonuçta ben nereye Deniz oraya, seni arsız şey.

Cihan'a da bir an önce haber vermem gerekiyordu kararımızı. Buse ne kadar gönüllü olmasa da Türkiye'ye gidiş planlarımızın detayları konuşulmaya başlandı o masada. Buse'de Kore'deki evimizde kalacaktı. Ayrı kalacağımız için üzülsem de Su ile baş başa geçirecekleri zaman dilimi olarak da görebilirdi bunu. Ah bu arada... Can'da bizimle beraber dönüyor. Anladığım kadarıyla Buse ve Deniz'i aynanda ikna edemediğinden böyle tek tek kendini affettirmeye çalışmak.

"Sevgilim karar verdik... Türkiye'ye geçiyoruz. O gün konuştuğumuzda dediğim gibi Buse burada kalacak. Geriye kalan herkes geliyor benimle. Evet Can'da."

Chan'ın da ister istemez üzüleceğini biliyorum ancak ikimizin hayatı içinde iş hep önceliğimiz. Yapacak bir şey yok.

***

Büyük bir dönüş olduğundan ülkemize geçişimiz basına fazlasıyla yansıdı. Tüm kameralar biz Türkiye'de eve girene kadar durmadı. Ne olmuşmuş da dönüyormuşuz, çok yakınım olan Stray Kids tura çıkınca ülkeme dönmem manidarmış, yoksa aramızda sorunlar mı varmışmış, Chan ile olan ilişki iddiaları gitmiş onun yerine uzak mesafe ilişkisi yönetemeyeceğimizi söylemeye başlamıştı. Tabiki hepsi saçmalıktan ibaretti ama... uzak mesafe ilişkisi cümleleri ister istemez tetikliyordu düşüncelerimi.