Kapının arkasında bir elim kalbimde duruyordum . Çok çok uzun zaman sonra böyle hızlı ve ilk defa heyecanlı atıyordu . Ne kadar süre kapının arkasında elim kalbimde durdum bilmiyorum ama sanki Asaf abi hala o kapının ardındaydı ve ben o sıcaklığı aramızdaki mesafeye rağmen hala hissediyor gibiydim.
Bugün çok güzel geçmişti , hayal edemeyeceğim kadar güzeldi . Özellikle Asaf abinin bana olan yakınlığı . Beynim daha tanışalı ne kadar oldu ki bu yakınlık , sana hissettirdikleri fazla değil mi veya yanlış? Diye olanları sorgulatırken kalbim sadece çok sıcaktı , yumuşaktı ve beni dinle bence olanlar çok güzeldi iyi ki yaşadık yanlış değildi asla pişman olma diyordu . Bedenim ise şimdiye kadar hiçbir erkekle bu kadar yakınlaşmadığı için ne tepki vereceğini bilmiyordu kendini Asaf abinin kollarına bırakıyordu ve arsız gibi daha fazlasını istiyordu . Peki tüm bunların arasında ben ne istiyordum? İşte onu bilmiyordum .
Beni kendime getiren şey kafamı kaldırdığımda elindeki muhtemelen yulaf lapası olan ve onu bir yandan kaşıklarken bir yandan da bana boş boş bakan Nur oldu .
"O elindekiler ne?" Diyince ilk önce kavrayamadım daha sonra aklıma o anlar gelince yeniden kalbim ve bedenim sıcacık oldu ve ben "Şey Asaf abi bugün artık yanında çalışacağım için bana bazı malzemeler aldı . Bunları da anneme ve sana aldı ." Nur birden üstüme atılarak "Vallaha mı ver bakayım neler varmış içinde " diyip poşetleri elimden aldı.
Beraber bizim odaya girdik Nur Asaf abinin aldıklarına bakıp bana döndü ve "Kızım bu adam baya taşşaklı belli bu mağaza çok pahalı . Neyse Allah razı olsun adamdan hiç öyle ayyy keşke almasaymış falan da diyemeyeceğim. Bir ara benim adıma teşekkür et. Yanlız bu adam nasıl bu kadar lüks takılabiliyor geçen bize geldiğinde kolundaki saate baktım bir araba parası , bu hediyeler falan yani sadece bilgisayar programcılığı falan filanla kazanıyorsa baya büyük şirketlerle çalışıyor olmalı ya da insan kaçakçılığı falan yapması lazım . Bir de şu var madem o kadar zengin ne diye daha büyük bir ofis tutmuyor burda işi ne ?"
Ağzım açık bir şekilde Nur'u dinliyordum . E yok artık adam iki hediye aldı diye neler kurdu iki dakikada . Bir de utanmadan eve gelen misafirin kolundaki saate bakmış . Bu kız hiç bana çekmemiş . İyi ki de çekmemiş .
"Yani Nur pes gerçekten pes adamın saatine mi baktın ne kadar tutuyor diye . Yahu adam birkaç hediye aldı ne var bunda ? Ayrıca kimlerle çalıştığını bilmiyorum ilgilenmiyorum da . Hem başka bir iş de kuracakmış belki ordan gelen bir para . Ofise gelince adam en başından burayı geçici bir süreliğine tuttu daha büyük bir ofis zaten yaptırıyormuş orası bitince oraya geçer sanırım . Ne kurcaladın ama"
"Tamam o zaman sen bu adamın gözüne gir olur da diğer ofisine geçerse seni de yanında götürsün ha baktın olmadı bir süre sonra sıkıldın bırakırsın zaten"
"Ayyy inanmıyorum sana Nur ayak üstü ne planlar kurdun kafanda" diyip elimin altındaki yastığı yüzüne fırlattım . Havada yakalayıp tekrar bana döndü .
"Sen onu bunu bırak da bugün bu kılıkla mı çalıştın adamın yanında?" Diye sordu . "Birincisi bugün çalışmadım sadece eksikleri aldık ikincisi ne varmış kılığımda ?" Diye bu sefer ben ona soru yönelttim.
"Sorun da zaten birşey olmamasında . Öyle bir adamın yanında bu kılıkta çalışma . Gerçi sen çalışırsın sende o düşünce nerde? Ama Allah'tan benim gibi moda ikonu bir kardeşin var yarın ben seni giydireyim de birşeye benze ". Yüzüne ters ters baktım ve "Ne varmış benim kılığımda hem Asaf abi işe böyle veya şöyle gel diye birşey söylemedi . Yani cicim moda ikonluğunu kendine sakla" diyip odanın kapısına yöneldim akşam için yemek hazırlamam gerekiyordu tabi bu sıra Nur arkamdan hala söyleniyordu "kaçışın yok cicim sabah bendesin" . Biliyordum kaçışım olmadığını sadece onu sinir ediyordum .

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANILGI (+18)
ChickLit(+18 İçerik,yaş farkı vb.unsurlar bulunmaktadır) Artık biliyordum bana yaklaştığını kokusu bile hissediyordum . İri çok iri elleri belimi sardı kafasını yine saçlarıma gömdü,yine yaptığım işi unuttum sahi ben ne yapıyorum şu an ...Elleri yavaş...