Zaman bazen çok acımasız olabiliyor . Bu çoğu kişiye göre öyle bence . Mesela birşeyi çok istediğimizde zaman sanki ömrümüzden çalmak istercesine yavaş ilerlerken başka birşeyden uzak kalmak veya ne kadar geç olsa o kadar iyi dediğimizde ise peşimizi bırakmaz.
Tıpkı bugün olduğu gibi .
Gece Onun mesajından sonra uyumuştum . Hem de şaşırtıcı bir şekilde hemen uyumuştum . Bu uyku aslında o gün veya öncesinden , kendimden , düşüncelerimden hatta duygularımdan bile kaçış mıydı yoksa gerçekten bünyem kaldırmadığı için beni içine çeken gerçek bir uyku muydu bilmiyordu .
Uyku bana iyi gelmiş miydi bilemiyorum . Çünkü sabah kalkıp sanki hiçbir şey olmamış gibi kahvaltı hazırlamış, Nur'u uyandırmış ve tabiki dünün kritiğini onunla yapmak zorunda kalmış işe gitmeyeceğim için bir yalan uydurmuş daha sonra mutfağı toplayıp sanki birkaç dakika önce kahvaltı yapan ben değilmiş gibi koca bir kaseye sütsüz mısır gevreği koymuş ve neden süt koymadığımı zerre kadar umursamadan Nur'un 'benim ablam sakattır' bakışları altında kendime bir çizgi filme açıp kanepede yayılmış kucağımdaki kuru mısır gevreği eşliğinde çizgi filmi izlemeye başlamıştım .
Kaç saat öyle televizyonun karşısında birşey düşünmemek için kendimi açtığım şeye odaklamaya çalışıp can çekiştim bilmiyorum .
Yarı işe yaradı yarı ise yaramadı ...
Ofis eve gitmedim yani gidemedim yani sanırım hazır değilim . Çünkü hiç düşünmedim. Düşünmek istiyor muyum veya düşünsem bile neyi ne zaman düşüneceğimi de bilmiyordum .
O da sanırım dün verdiği sözün arkasında duruyordu ki herhangi bir ses seda çıkmamıştı . Veya benim haberim yoktu . Çünkü telefonumu dün geceden sonra bir kez bile elime almamıştım hatta büyük ihtimalle şarjım bitmiştir ve bu yüzden kapanmıştır bile ama çok da umrumda değil zaten .
Evet şuan belki de yaptığım çok saçmaydı . Yani televizyon karşısında hem birşey anlamadan çizgi film izlemek hem de kuru mısır gevreğiyle kendimi boğmaya çalışmak ama şuan bunu düşünemezdim çünkü olanlar fazla hızlı fazla yoğun gelmişti .
Bu kafayla düşünürsem O kadının dediği adam belirirdi aklımda hatta tüm benliğimde ama sanırım ben bunu istemiyordum . Ben , bana değerli hissettiren , bebeği gibi davranan , dokunan ,öpen ,koklayan ve ona sadece benim dokunmamı isteyen sadece bana izin veren karşımda bazen çocuk gibi bişeyler isteyen o koca adamın belirmesini istiyordum . Tüm benliğimde istiyordum . Tüm benliğimle istiyordum .
Sanırım onu affetmek istiyordum ...
Ama emin değildim işte . Sadece biraz zaman ikimiz içinde .
Ben böyle bir düşünüp bir televizyona bakarken birkaç kez Nur odaya girmiş hiçbir şey demeden herhalde ya boğulup boğulmadığıma ya da mükemmel derecede aklımdan olup olmadığıma bakmış ve şimdilik sorun görmemiş olacak ki her seferinde tekrar kendi inine çekilmişti .
Öyle bir andaydım ki ne düşünebiliyordum ne de düşünsem bile ne yapacağımı .
Üstelik bunu anlatacak birisi de yoktu . Aslında Asi'ye anlatmak istiyordum yani anlık akılımdan böyle bir düşünce geçti ama sonra hemen vazgeçtim . Yani beni anlar mıydı veya Onu . Artı anlatmak istesem bile neyi nasıl anlatacağımı da bilmiyordum . Sonuçta kalkıp aaa aslında senin patronum bildiğin benden kaç yaş büyük adamla ben öpüştüm yetmedi yakalandım yetmedi yakalandığım kişi böyle böyle şeyler söyledi ve söylediklerini O da açıklayarak onayladı mı diyim ne diyim hiç bilmiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANILGI (+18)
ChickLit(+18 İçerik,yaş farkı vb.unsurlar bulunmaktadır) Artık biliyordum bana yaklaştığını kokusu bile hissediyordum . İri çok iri elleri belimi sardı kafasını yine saçlarıma gömdü,yine yaptığım işi unuttum sahi ben ne yapıyorum şu an ...Elleri yavaş...