Bazen başıma birşeyler geldiği zaman acaba böyle birşey başkasının başına gelmiş midir? Geldiyse bile acaba o kişi ne hissetmiştir ? Ne yapmıştır ? diye düşünürüm .
Ya da yine bazen başıma birşey geldiği zaman düşünüyordum acaba bunun daha kötüsü olabilir mi ? Ben artık nasıl devam edeceğim? falan dediğimde oluyordu .
Sonra bir bakıyordum devam etmişim bile . Bir şekilde devam etmişim . Devam ediyoruz . Çünkü hayat bu , hayat durağan değil akıp giden bir nehir gibi herşeye ve herkese rağmen devam ediyor devam etmek zorunda .
Şu an arabanın içinde giderken yine bu anlardan birini yaşıyordum .
Düşünüyordum . Evet ona peki demiştim. Evet ona söz vermiştim . Evet şu an saatin kaç olduğunu umursamadan onun yanında yolculuk ediyordum. Ama düşünüyordum , korkuyordum , titriyordum .
Korkumun nedeni ne göreceğim , ne duyacağımdı? Titriyordum bu titrememin nedeni de ne göreceğim , ne duyacağımdı?
En kötüsü de belki de beni en çok korkutan şey o kadının doğruyu söylemesi , Asaf abinin o kadının dediği gibi birisi olmasıydı . Sadist ! Kendisine dokunulmasına izin vermeyen! Köle! Yaşadıkları geceler!
Tüm bunlar ne demek oluyordu şuan yanında oturduğum adam nasıl birisiydi ? O kadına zarar mı vermişti ? Zarar verdiyse kadın neden çok rahat bir şekilde anlatıyordu?
Cevaplara ihtiyacım vardı .
Sırtımı ona dönmüş hafif yatar pozisyonda dizlerimi kendime çekmiş bir şekilde camdan dışarıyı izliyordum . Ama görüyordum. Çatık kaşlarını görüyordum . Gözünün sürekli bana kaydığını görüyordum. Titrediğimi gördükçe direksyonu her defasında daha fazla sıktığını, çenesinin bile seğirdiğini görüyordum işte. O da gördüğümü görüyordu.
Tam olarak ne kadar süren bir yolculuğun içindeydik bilmiyorum zamanı hissedemiyor gibiydim. Sadece normal bir yolculuktan daha uzun bir yoldu . Sanırım .
Asi'ye bir ara mesaj atıp annemler ona ulaşırsa birazcık idare etmesini istemiştim. Bugün bazı cevaplar almadan eve dönmeyecektim . Dönemezdim .
Araba yavaşlayınca daldığım düşüncelerden sıyrılmaya çalıştım . Siyah büyük bir kapının önünde durduk , daha sonra o kapı aynadaki yansımadan gördüğüm kadarıyla Asaf abinin elindeki anahtarla açıldı . Bu sefer araba o kapıdan içeri girdi . Ve bir bahçeye girdik , iki katlı tam Villa diyemeyeceğim ama dairede diyemeyeceğim bir evin önünde durduk .
Ben hala yerimden kıpırdamamıştım. Asaf abi aracı durdurduktan sonra yan dönüp bana baktı ve derin bir nefes alıp kafasını geri verip koltuğa yasladı .
Hep kendimi düşünüyordum ama acaba o ne düşünüyordu ? Ne hissediyordu ? Daha önce böyle birşey yaşamış mıydı? Yani başka bir kızı belkide sevgililerini böyle bir durumdan dolayı bu eve getirmiş miydi? Onlara da açıklama yapmış mıydı? Peki ya o kadın kimdi sevgilisi değil miydi ?
Sorular ve cevaplar...
Bir süre sonra Asaf abi kafasını kaldırıp yavaşça arabadan indi ama ben inmedim , inemedim. O cevapları gerçekten duymak istiyor muydum ? Duyacaklarıma veya göreceklerime hazır mıydım?
Asaf abi benim tarafıma gelip yavaşça arabanın kapısını açtı . Ben hala aynı şekildeydim sadece gözlerimi onun gözlerine çıkardım .
Hiçbir şey demeden elini uzattı. Tutmak istemiyorudm en azından cevapları alana kadar , o yüzden elini tutmadan yavaşça arabadan indim. Bu durum Asaf abinin hiç hoşuna gitmemiş olacak ki ellerini indirip yumruk yaptı ve gözlerini sıkıca yumdu .

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANILGI (+18)
Literatura Feminina(+18 İçerik,yaş farkı vb.unsurlar bulunmaktadır) Artık biliyordum bana yaklaştığını kokusu bile hissediyordum . İri çok iri elleri belimi sardı kafasını yine saçlarıma gömdü,yine yaptığım işi unuttum sahi ben ne yapıyorum şu an ...Elleri yavaş...