Duygularım çok farklı ilerliyordu. Çok karmakarışıktı. Kendi duygularımın, düşüncelerimin hatta davranışlarımın hızına yetişemiyordum. Bazen çok saçma bir şekilde verdiğim tepkiler sonradan çok mantıklı gelirken , bazen de en mantıklısı dediğim davranışlarım gözüme sonradan çok saçma geliyordu. Biliyorum, pek çok şeye verdiğim tepkileri başkaları asla kabullenmez , ben ne yapıyorsam , ne hissediyorsam tam tersini yapardı. Ama ben öyle değildim . Ben Güldüm... Ben buydum.
Kapının ciddi anlamda kırılmak istercesine çalınmasıyla, belkide bir dolu kabus gördüğüm ve aşırı huzursuz olan uykumdan uyanmıştım . Başım acayip derecede zonkluyordu . Bu da yetmezmiş gibi yumruklanan kapıya zil sesi de eklenmişti. Yüzümü olabildiğince buruşturdum.
Sabah ne giydiysem eve gelip öylece yatmıştım . Hala amansızca çalan kapıyı istemeye istemeye açmak için yerimden doğrulup kapıya doğru ilerledim . Kimin geldiğini biliyordum zaten . Yani annem ve babam merak etmeyeceğine göre, kapıyı bu şekilde çalan tek bir kişi olabilirdi . O .
Yanılmamıştım. Kapıyı açar açmaz karşımda , terden yüzü ve saçları ıslanmış, derin derin soluklar alan Onu gördüm. Gayet sakin , sadece biraz uykulu bir şekilde yüzüne baktım. Sanki sabah hiçbir şey duymamışım gibi , eve kadar ağlayarak gelip saatlerce delicesine düşünüp 'benim şimdi ne yapmam gerek?' diye duvarlarla konuşmamışım gibi ...
Boynuma sarılan kollarla öylece durdum , hiçbir tepki vermeden. O , ayağıyla kapıyı kapatıp, sıkıca sarılmış , derin soluklar eşliğinde birşeyler söylüyordu kendi kendine ama ben duymuyordum . Sadece bekliyordum . Öylece , öylesine .
"Yavrum Allah aşkına bana ne yapmaya çalışıyorsun?" . Hem beni daha fazla , içine sokmak istercesine sıkıca sarıyordu hem de hızlı hızlı konuşuyordu .
"Ne oldu ki?" . Sesim çok sakin çıkmıştı.
Biraz geri çekilip iç içe geçmiş saçlarımı düzeltti.
"Sabah arkadaşınla okula gelmişsin ama derslere girmeden geri dönmüşsün. Arkadaşın her yerde seni aramış , en son bulamayınca ve telefonlarını açmayınca bana geldi . O andan sonra beni bir düşün" hiçbir tepki vermedim . "Neden kimseye haber vermeden ortadan kayboldun Benim Bebeğim ? Ve neden telefonlarımı açmıyorsun?"
Geri çekilip "Birden midem bulandı , kendimi kötü hissettim ve evime geldim . Sonra ilaç alıp uyumaya çalıştım . Telefonum da sessizdeydi . Kusura bakma yeri göğü ayağa kaldıracağını tahmin edemedim!" dedim . Sonlara doğru sesim , umursamaz ve gergin çıkmıştı . Çünkü gergindim. Konuşurken sürekli gözlerim ellerine kayıyordu , buna engel olamıyordum. Sabah duyduklarım aklıma geldikçe çok tuhaf oluyordum. Şimdi bu eller mi birini öldürmüştü? Hiç inandırıcı gelmiyordu . Ya da sen inanmak istemiyorsun Gül . Hem iyi yapmış ellerine sağlık , öyle bir pislik yaşamayı hak etmiyordu . Yaşasaydı ne yapacaktı ? Cezasını belki çekecek belki bir şekilde yırtacak ve bir sürü kadının hatta belki daha reşit bile olmamış kızların canını yakmaya devam edecekti . Ohhh olsun.
Evet , Vedat iyi birisi değildi ve belkide çıktığında aynı şekilde devam edecekti ama bu yinede ölmesini daha doğrusu Onun tarafından öldürülmesini gerektirir miydi bilmiyorum? Böyle şeylerin yalnızca televizyonlarda olduğunu düşünürdüm . Ne bileyim birinin başka birini öldürmesi bana çok uzak hatta çok ütopik geliyordu . Ama şuan bunu yapmış bir adam tam karşımda duruyordu . Bana öyle bir bakıyordu ki ... Sanki ... Sanki dünyanın en merhametli adamıydı ama sabah duyduklarım hemde bizzat Onun ağzından duyduklarım sanki gerçek dışıydı . Beynimin bir yanılsımasıydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANILGI (+18)
Chick-Lit(+18 İçerik,yaş farkı vb.unsurlar bulunmaktadır) Artık biliyordum bana yaklaştığını kokusu bile hissediyordum . İri çok iri elleri belimi sardı kafasını yine saçlarıma gömdü,yine yaptığım işi unuttum sahi ben ne yapıyorum şu an ...Elleri yavaş...