2.3

8.3K 212 214
                                    

Taladro : Cennetim de Cehennemim de sensin .

Yalandı...

Evet çok şey yaşamıştım , yaşamaya devam ediyordum , üzülüyordum , çok acı çekiyordum , hayatında biri olduğunu öğrendikten sonra belkide acı çekmediğim tek bir saniye bile yoktu , uykularım bile zehirdi ama benim için bir hiç olduğu yalandı.

O öyle bilmeliydi.

O benim aşkımdı . Hem de ilk aşkımdı. Ben , bu yaşıma kadar yaşayıp yaşayabileceğim , yaşamak isteyeceğim bütün güzel duyguları ilk kez Onunla yaşamış , Onunla tatmıştım.

İlkler hiçbir zaman umrumda olmadı . Benim için ilkler sadece Onunla olduğu için , içinde O olduğu için güzeldi .

Kendimi kandırmayacaktım . Onu seviyordum hem de çok . Sadece , suskunluğu , korkaklığı akıl alır gibi değil .

Ona benim için bir hiç olduğunu söylemiştim. O böyle bilmeliydi . Bu saatten nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum . Gerçi bu zamana kadar bile nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum . Sadece bir şekilde idare etmiştim ya da idare ettiğimi sanmıştım.

Karanlık sokakta gecenin bir vakti , kollarımı kendime sarmış , ağlayarak yürüyordum. Eve gidiyordum . Yani sanırım eve gidiyordum çünkü sadece yürüdüğümün farkındaydım .

Gözleri gözlerimin önünden gitmiyordu . Ağzımdan çıkan her kelimede gözlerinden geçen ifade boğazımı düğümlendiriyordu .

Gözlerinde geçen ifade neydi ? Acı mı ? Hayır . Hayal kırıklığı mı? Hayır . Bunlar olsaydı anlardım . Bunlar olsaydı kendimden anlardım . Gözlerindeki ifade bambaşkaydı.

Her nefes alışım da unutmak isteyeceğim ama son nefesime kadar unutamayacağım kadar başka.

Yanımdan gelen ve üst üste basılan korna sesiyle olduğum yerde sıçrayıp kenara çekildim . Tam yanımda benimle aynı hizada giden spor bir arabanın camı yavaşça açıldı ve ben gördüğüm yüzle şoka girdim .

"Kızım sağır mısın sen bir saattir kornaya basıyorum" . Girdiğim şoku atlatamadan burnumu çektim ve kaşlarımı çattım. "Bin hadi seni evine bırakayım saat geç oldu"

Az önce yediği ama akıllanmadığı dayağa mı şaşırayım? Yoksa o dayak yüzünden bir eliyle burnuna ve yüzüne tuttuğu buz torbasına mı şaşırayım? Yoksa yaptığı teklife mi bilemiyorum şuan.

"Hadi ama sümüklü bin sabaha kadar böyle bana şaşkın şaşkın bakacak mısın? Biliyorum yediğim dayağa rağmen hala dünyanın en yakışıklı erkeğiyim"

Bir dakika önceye kadar ağlamama rağmen bu söylediği minicik gülümsememe neden olmuştu .

"Ha şöyle ya gül biraz . Yalnız arabaya bin öyle gül çünkü biraz daha böyle eğilerek konuşmaya devam edersem kan kaybından öleceğim"

Geri çekilip doğruldum ve "Gerek yok kendim giderim" diyip yürümeye devam ettim ama dayak arsızı çocuk da peşimden geliyordu . "Çıkmaz sokağa girmenden belli ne kadar gidebileceğin" . Dayak arsızı çocuğun söylediği şeyle olduğum yerde durup etrafıma baktım . Cidden ben nereye gidiyordum .

YANILGI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin