1.7

9.9K 194 288
                                    

Annemden ' kader yüzüme hiç gülmedi' diye birşey duymadım bu yaşıma kadar . Oysa biliyorum ki içinde pek çok keşkesi var.  Ama çevremden çok duymuştum 'yüzüm hiç gülmedi' falan gibi şeyler . Bu lafı nerde duysam göz devirirdim çünkü 'yok artık' falan derdim bana göre abartı bir laftı. Bir de mesela şey var insan olmamızın gereği olarak bizi tüm diğer canlılardan ayıran özellik akıl ... Akıl ne demek bana göre çözüm bulmak demek , seçim yapmak demek , en doğru seçimi yapmak demek .

Peki seçtiğimiz şeyin doğru bir seçim olup olmadığını nasıl anlarız ? Bunda da yine akıl devreye girerdi ya da aklın içinde bulunanlar . Bildiklerimiz , anılarımız bize bir yol göstermez mi ? Bunu seç bu senin işine çok yarar diye düşünmez miyiz ? Veya Sakın bunu seçme bu seni üzer , bu seni heba eder , bu seni uçurumdan iter , bu senin sonun olur ... demez miyiz ?

Ben diyemiyorum . Ne yazık ki diyemiyorum . Ben 'kader yüzüme hiç gülmedi' diyorum . Şu an diyorum . Ve ne demek olduğunu ne kadar ağır olduğunu, şu ana kadar yaşadıklarımın bir fragman olduğunu bana gösteriyordu. Böyle hissettiriyordu . Ve bu çok acıtıyordu .

Yüzümü ve özellikle boynumu kızarana kadar yıkadım . Çünkü yüzümde nefesi boynumda da son sözlerini söyledikten sonra bıraktığı tüy gibi öpücüğün izi ... Geçsin istiyordum ama geçmiyordu,buna izin vermiyordu . Ben bir izi geçirmeye çalışırken o bir yenisini ekliyordu . Nasıl kurtulacağım bilmiyorum?

' Kardeşinin tercih süresi bitene kadar iyice düşün ya da düşünme kal benimle' diyip ateş gibi dudaklarını boynuma şah damarımın üstüne bastırmıştı. Kelimeleri beynimde anlamlı bir hal alıp kendime gelinceye kadar O çoktan gitmişti .

Lanetli evden çıkıp kendi evime gelince Nur'un kulağında kulaklık olmasından faydalanıp lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım .

Kendimi çıkmaz bir sokağın sonundaymışım gibi hissediyordum. Bu sefer tek farkı geri dönüş yolumunda olmamasıydı. Beni kapana kıstırmıştı. Ne yapmaya çalışıyor gerçekten aklım almıyor, mantıklı tek bir şey düşünemiyorum .

Lavabodan çıkıp Nur'un yanına geçtim . Konuşmam gerekti. Beni görünce kulaklığını çıkarıp oturur pozisyona geldi .

"Geldiğini görmedim"

Elimden geldiğince normal davranıp konuşacaktım.

"Çok normal çünkü kulağında kulaklık dalıp gitmişsin görende aşk acısı çekiyorsun sanır"

Nur nerden çıkardığını bilmediğim bir sakızı ağzına attı ve büyük bir balon yapıp patlattı . "Hiçbir erkek beni üzemez cicim . Sümüklü mendilim bile onlardan daha kıymetli . Hiççç göz yaşı falan dökemem kurban olsunlar bana"

Parti kursa oy verilecek bir kızdı . Gerçekten de bu yaşına kadar hiç aşk acısı çektiğini görmedim. Erkek arkadaşı olmuştu ve kendisi ayrılmıştı sebep olarak da çocuğun kendisine çok bağlandığını durumun  daha kötü olmadan bu şekilde el attığını söylemişti .

Şimdi düşünüyorum da acaba bu kadar vurdum duymaz olmak mı yoksa benim gibi herşeyi fazla kafaya takıp acı çekmek mi?

"Hayırdır yine dalıp dalıp gidiyorsun yoksa o oruspuylakarşılaştın?"

YANILGI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin