Bölüm Şarkısı
Ece Seçkin ~Olsun Olsun~İnsanoğlu çok düz görünen ama çok tuhaf yaradılışlı bir varlık. Bazen çok iyi birşey yaptığımızı sanarız ama o şey başka felaketlere yol açar . Sonra bir gün düşeriz tam lanet ederken aslında bir kurtuluşun içinde olduğumuzu fark ederiz .
Bir oyunun içindeyiz. Her oyunun bir kazananı ve bir de kaybedeni vardır . Bizim içinde olduğumuz oyunun adı kader ve bu oyunun sonunda kazanan mı yoksa kaybeden mi olacağımıza karar veren de yine biz ve bizim verdiğimiz kararlar çizdiğimiz yol olacak.
Şimdi bende bir yola girmiştim . Kendime birşeyleri itiraf etmiştim ve bir kapı açılmıştı kapının ardında bir yol vardı ama yolun sonu yoktu . Belki uzundu belki de beklemediğim kadar kısa ... Bunu da yine aldığım kararlar bana gösterecekti.
Sonu görünmeyen o yolda yürüyordum belki düşecektim belki çok kanayacaktım . Ben bu yolu Onun için seçmiştim . Ama tek başıma yürümek istemiyordum .
Artık istemiyordum ...
Belki çok acıyacağım belki de kalbimden gelen güzel bir melodiyle bu yolu , bu bilinmezliği bazen koşarak bazen de dans ederek bitirecektim. Kendimden , Ondan ve bundan sonraki yolda Bizden tek istediğim bu yolda düşsem de acısam da koşsam da dans da etsem yalnız olmamaktı.
Artık karanlıktan ve yalın bir yalnızlıktan başka beni daha çok korkutan birşey vardı . O da Onsuz bir yalnızlıktı.
Evet belki günün birinde karanlığa alışabilirdim ya da belki kalabalıklar içindeki yalnızlığıma bile alışabilirdim . Ama Ona bu kadar inanmışken , kendimi inandırmışken , bağlanmışken , O gibi olmuşken hatta O olmuşken Onsuz bir yalnızlığı kaldıramazdım . Bu yolda ne olursa olsun ne olursak olalım benimle olmalıydı ben olmalıydı.
Tıpkı Ben, O olduğum gibi ...
Bu gece sesim başkalarına gitmese de içimdeki çığlıklarla Ona aşık olduğumu Ona O olduğu için herşeyiyle aşık olduğumu O olduğumu itiraf etmiştim.
Dilerim kendi çığlıklarımın altında kalmam . Beni kendi çığlıklarımın altında bırakmaz ...
Her zaman ki gibi ama aynı zamanda her zamankinden farklı olarak yatağımda uzanmış gecenin kaçı olduğunu bilmeden büyük bir heyecanla ve mutlulukla Ondan mesaj bekliyordum .
Çok tuhaftı yani tamam daha önce de zaman kavramı olmadan mesajlaşmıştık ama şimdi ne bileyim birşeyleri en azından kendi kendime itiraf ettikten sonra daha bir farklı daha bir heyecanlı geliyordu , hissettiriyordu . Ama sevmiştim bu farklılığı bu heyecanı çok sevmiştim . Çok çabuk da benimsemiştim. Öyle ki kendi kendime sesli güldüğümü bile Nur'un uykulu bir sesle "Gül anladık hem patorunun hem de yarı sevgilin olan şahıstan mesaj bekliyorsun ama bu gülmek ne ya Allah aşkına şurda uyumaya çalışıyorum az sakin biraz saygı ya kardeşe biraz saygı" demesiyle daha doğrusu söylenmesiyle fark etmiştim .
Hala gülmeye devam ederek -en azından sessiz bir şekilde- "Tamam tamam sustum hem biz yarı sevgili falan değiliz" diye cevap verdim . Tabi Nur durur mu durmaz "Teknik olarak ışınlanma icat edilene kadar ve sende bu aptal aşık modunla ama aynı zamanda utangaçlığınla aşkını o patron sevgiline itiraf edinceye ya da en azından Onun itiraf etmesine izin verinceye kadar yarı sevgilisiniz. Her neyse mesaj mı bekliyorsun ne yapıyorsan yap ama sessiz yap yoksa yarı sevgili patronuna mesai saatleri dışında sana mesaj atmaması için ikazda bulunurum ona göre" diyip bana kıçını döndü .

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANILGI (+18)
ChickLit(+18 İçerik,yaş farkı vb.unsurlar bulunmaktadır) Artık biliyordum bana yaklaştığını kokusu bile hissediyordum . İri çok iri elleri belimi sardı kafasını yine saçlarıma gömdü,yine yaptığım işi unuttum sahi ben ne yapıyorum şu an ...Elleri yavaş...