Allahım canımı istiyorsan şimdi alabilirsin . Çünkü ben bu utancı kaldıramam . Kalbim resmen iki dudağımın arasında atıyordu , arkamı dönmeye cesaret edemiyordum , göreceğim veya duyacağım şeyleri kaldıramazdım özellikle o kişi babamsa.
Asaf abi çatılı kaşlarıyla kapıya bakıyordu . Ama yüzünde tek bir mimik bile oynamıyordu yani hiç bir duygu yoktu çok sakin görünüyordu . Beynimden aynı saniyeler içerisinde yüz binlerce düşünce geçiyordu .
Asaf abinin yanımda olmasından cesaret alarak yavaşça arkama döndüm . Gördüğüm kişiyle gözlerim daha ne kadar fazla büyüyebilirse o kadar büyüdü . Şu an bu duruma sevinsem mi üzülsem mi bilemiyorum ?
Nur kapının girişinde bir ayağı sanki bu tarafa gelecekmiş de bizi görünce vazgeçmiş gibi önde , eli hala kapının kolunda ve dümdüz bir şekilde bize bakıyordu .
Ya gerçekten bişey görmemişti ya da ben utançtan ve korkudan onun ifadesini okuyamıyordum . Gözümün ucunun ucuyla Asaf abiye baktım o kadar sabit ve rahattı ki bir an acaba ben mi abartıyorum veya şu an gördüklerim hayal mi diye bile düşündüm .
Bir süre sessizce üçümüz de birbirimizi izledik . Bu ortamda durumun ciddiyetinin farkında olan ve birazdan korkudan ya bayılan ya da altına kaçıracak olan benmişim gibi geliyordu .
Sessizliği bölen Nur oldu ve Asaf abiye bakıp "İyi akşamlar Asaf bey abi saat biraz geç oldu da Gül'e bakmaya gelecektim bende . Neyse zaten sanırım o da eve geliyormuş biz artık içeri geçelim sizde yorulmuşsunuzdur daha fazla tutmayalım sizi de iyi akşamlar " diyip gülümsedi . Ben mal gibi donmuştum , şu an sadece içeri girmek ve buz gibi bir duş alıp beynimin yerine gelmesini , o soğuk suyun bu utancımı biraz olsun üstümden götürmesini istiyordum .
Ellerim elimdeki pembe bilgisayar çantasını sıkıca tutarken hemen arkamda olan Asaf abi "Gül size haber vermiştir diye biliyorum işler biraz yoğundu ancak toparlayabildik , böyle gecikmeler olursa sakın çekinme ve gelip Gül'e bak. Ayrıca onu bu kadar düşünmen beni mutlu etti ancak gözün arkada kalmasın onu gözümün göreceği bütün kötülüklerden korurum , iyi akşamlar " dedi . Ben onun son söylediklerinin altında hem mutluluktan hem de utançtan ezilirken sadece elimdeki çantayı daha sıkı tutuyor ve gözümü Nur'dan ayıramıyordum.
Birden Asaf abi hafif eğilip kulağıma yaklaştı ve "Sana da iyi akşamlar Küçük Gül kendine dikkat et ve yapman gerekeni unutma" diyip asansörü çağırıp gitti . Ben bu süre içerisinde ne ağzımı açmıştım ne de gözümün ucunu çevirmiştim hala şoktaydım .
Nur bana bakıp "Eee sabaha kadar burada bekleyecek miyiz yoksa sen içeri mi geçersin?" diye sorunca algılarım az da olsa geri gelmeye başladı ve sessizce içeri doğru adımladım .
Nefesimi tutarak içeri girdim . İçimden hala umarım yanlış birşey görmemiştir diye umut ediyordum . Gerçi görmüş olsaydı belli ederdi sanırım ama Nur çok sakin davranmıştı, belki de ben korkudan veya utançtan kuruntu yapıyordum .
Şu an sevinebildiğim tek şey annemle babamın erkenden uyumalarıydı. Bizde fazla ses yapmadan kendi odamıza geçtik . Nur camın önüne geçti ve birden "O elindeki de ne ?" diye sordu . Ben ise bu soru üzerine hafif tebessüm edip "Şey Asaf abi almış da bana yani iş için gerekliymiş o da almış" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANILGI (+18)
Чиклит(+18 İçerik,yaş farkı vb.unsurlar bulunmaktadır) Artık biliyordum bana yaklaştığını kokusu bile hissediyordum . İri çok iri elleri belimi sardı kafasını yine saçlarıma gömdü,yine yaptığım işi unuttum sahi ben ne yapıyorum şu an ...Elleri yavaş...