2.7

6K 144 22
                                    

Bazı rüyalar gerçeğe
Bazı gerçekler rüyaya
Evrilse ...

Yalan yok içinde bulunduğum an gerçek olan bir rüyaydı . Geçici olan , yüzümün her zerresinde hafif dokunuşlarla gezen parmaklar ve ona eşlik eden tanıdık ama yabancı dudaklardı. Benimle kalacak olan ise bu dokunuşların hatta belki de bilerek kapalı tuttuğum kapalı gözlerimin ardından bana değen bakışların geçiciliğiydi.

Evet bir gün geçecekti . Geçmek zorundaydı. Bu dokunuşlar ve bakışlar ait olduğu yerde ait olduğu kişide yerini bulacaktı.

Bana yine boşluk ... Bana yine sadece ben kalacaktı.

"Canım Bebeğim" kaşımın üstüne değen dudaklarla hafif irkilmiş gibi yaptım . "Uyanmalısın" . Doğru sonuçta sonsuza kadar numara yapamazdım . Cama vuran yağmur damlaları eşliğinde gözlerimi yavaş yavaş aralayıp yeni uyanıyormuş gibi yaptım . Gözlerimi ilk karşılayan şey geceden beri durmayan ama hafifleyen yağmur ve boydan boya camlardan görünen ucu belli olmayan yemyeşil alandı . Muazzam bir görüntüydü. İnsanın olduğu yerde derin bir iç çekmesini sağlayacak kadar muazzam . Her sabah aynı görüntüye uyanmak isteyecek kadar muazzam.

Boynuma değen burunla gözlerimi kapattım. Saniyeler süren derin solukla birlikte bende gözlerimi açtım . "Bu koku muazzamlığın da ötesinde" . Yüzümü yüzüne çevirdim . "Günüm aydı" . Yüzünde içten olduğu her halinden belli olan bir gülümseme vardı . Ama ben bunu görmek istemiyordum . Yatakta doğrulup tekrar dışarıya baktım. "Ne zaman döneriz?" . Birkaç saniye süren sessizliğin ardından çenemde hissettiğim elle yüzümü kendine çevirmeye çalıştı ama ben dönmedim . Dönmek istemedim . Dolan gözlerime lanet ettim .

"Neden , kurban olduğum gözlerini benden kaçırıyorsun ?" . Sanki söylesem birşey değişecekmiş gibi . Tekrar aynı şeyleri konuşacaktık . Daha doğrusu ben konuşacaktım O yine susacaktı.

Tekrar bana yaklaştığı esnada "Yapma" diyebilmiştim, en çaresiz sesimle . Hareket etmiyordu . İşime gelirdi . "Odadan çıkabilir misin ? Üzerimi değişmem gerek" . Yalan . Sadece artık bana fazla kirli gelen bedenimi kapatmam gerek . Göz pınarlarıma dolan yaşları geri göndermek için dizlerimi kendime çekip kafamı kırdığım dizlerime yasladım.

Yatağın hareket ettiğini anlayınca gideceğini anladım . Gözlerimden gelen bir iki damla dizlerime değiyordu. Onları silmeye bile mecalim yoktu ama göz hizama giren koca beden bunu kendisi yaptı .

Gittiğini sanmıştım yanılmışım. Hiçbir şey söylemeden birden eğilip beni kucağına aldı ve hemen köşede pencere kenarında duran yumuşak kanepeye oturdu. Bende kucağında bacaklarım iki yanından sarkmış bir şekilde duruyordum . Yüzüm boynuna gömülüydü . Ağladığımı görsün istemiyordum ama zaten yaşlarıma omzu eşlik ediyordu.

Elleri yavaş yavaş belimi okşuyordu. "Aklından neler geçtiğini biliyorum Güzeller Güzelim . Kendine neler yakıştırdığını biliyorum . Dün geceden pişman olduğunu da" son cümlesinde vücudunun kasıldığını hissettim . Peki pişman mıydım? Işıl'ı düşününce evet . Kendimi onun yerine koyunca evet . "Pişman olman çok acıtıyor , çok koyuyor ama önemli olan bu değil ; önemli olan ben değilim. Sen ... Sen sadece kötü hissetme , kendini suçlama" derin bir nefes aldı ve birkaç dakika bekledi ardından daha önce ağzından hiç duymadığım kelimeler döküldü . "Hayattaki tek değerli varlığımın üzerine Yemin ederim ki sen yanlış birşey yapmadın" .

YANILGI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin