Bölüm Şarkısı ~Lara İhanetin Bekçisi~
İçinde bulunduğum hal bir uyku muydu yoksa uykuyla uyanıklık arasında bir kaçış mıydı? Bilemiyorum. Tek hissettiğim ... Aslında tek bir şey hissetmiyordum. Çok karmaşık hissediyordum. Gözlerimin üstünde koca bir yıkım varmış gibi hissediyordum. Açmak istiyordum ama bunun doğuracağı sonuçları kestiremiyordum. Kapalı gözlerimi daha da kısmama, kaşlarımı çatmama sebep olan şey aklıma parça parça doluşan anlardı.
Bir sürü resim, belki de yüzlerce, o da benim bildiğim daha doğrusu gördüğüm. O resimlerin yanında, üzerinde tarihleri bile yazılı olan çizilmiş ben'ler.
Neden?
Nasıl?
Son hatırladığım şey elimdeki ben'lere uzanan bir el ve Onun ağzından çıkan ucunun nereye gittiğini bilmediğim kelimeler.
"Buraya giren de aradıkları şey de farklı."
"Gidiyoruz..."
Yerimden sıçrayıp, kafamı ellerimin arasına aldım. Gözlerim hala sıkıca kapalıydı. Büyük bir acı hissediyordum ama bu acı fiziksel miydi yoksa kafamın içinde durmadan dönüp duran anlardan mıydı karar veremiyordum. O anlar her saniye biraz daha gürültülü bir şekilde beynime baskı yapıyordu.
Belki saniyeler, belki dakikalar, belki de saatler sonra kirpiklerimi aralayıp etrafımı seçmeye çalıştım. Ama baktıkça, içime hem biraz korku salmıştı hem de kaşlarım bilinmezlikle biraz daha çatılmıştı. Hızlıca bulunduğum yere baktım. Ay ışığının aydınlattığı odada bembeyaz kocaman bir yatağın içindeydim. Neredeydim veya ne ara buraya gelmiştim bilmiyorum. Karanlıktan dolayı pek bir şey seçemiyordum ya da şuan tam odaklanamıyordum.
"Hep bu anın hayalini kurmuştum". Birden gelen sesle irkilip, gözlerimi sesin geldiği yöne çevirdim. Gördüğüm manzara hem büyüleyici hem de korkutucuydu. Büyüleyici yanı, ay ışığını içeri davet eden boydan boya camdı. Evet evet karşımda bir duvar yoktu sadece ama sadece bir cam vardı ve gerçekten büyüleyiciydi. Korkutucu yanı ise hemen o camın önünde ya da biraz ilerisinde mi demeliyim? Tekli bir koltukta oturmuş, karartısından anladığım kadarıyla elinde birşeyle uğraşan Oydu.
"Ama bu şekilde değil, bu şekilde olmamalıydı" sesindeki tını öfke mi , hoşnutsuzluk mu ya da başka bir duygu mu taşıyordu şuan kestiremiyordum.
Yerinden yavaşça kalkınca, irkilip, üzerimdeki bembeyaz yorgana daha çok sokuldum. Ne bekliyordum? Bunun beni saklamasını mı? Peki neyden irkilmiştim? Neden korkmuştum? Ondan mı? Yoksa Onun yaptıklarından mı? Peki Onun yaptıkları kötü bir şey miydi? Ya da tüm o gördüklerimin nedeni neydi?
Neden, Onunla ilgili her şeyin başı veya sonu soru işaretleriyle doluydu? Herşeyi muammaydı. Kendisi bile artık gözüme muamma geliyordu.
Sanki bir sabah uyanacağım ve O hiç hayatıma girmemiş olacak. Sadece bir rüya, belki de bir hayal...
Adımları ağır ağır üzerime gelirken benim, attığı her adımda zihnimde başka bir resim, başka bir çizim, başka bir ben canlanıyordu gözümde ve bu gözlerimin her adımda biraz daha dolmasına, biraz daha kısılmasına neden oluyordu. Yavaşça yatakta ayaklarımın ucuna oturdu. Yüzünü hala daha tam seçemiyordum ama sanki O , sadece yüzümü değil içimi hatta bütün benliğimi görüyordu. Kafasını yavaşça bir sağa bir sola yatırıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANILGI (+18)
ChickLit(+18 İçerik,yaş farkı vb.unsurlar bulunmaktadır) Artık biliyordum bana yaklaştığını kokusu bile hissediyordum . İri çok iri elleri belimi sardı kafasını yine saçlarıma gömdü,yine yaptığım işi unuttum sahi ben ne yapıyorum şu an ...Elleri yavaş...