Kalabalık Akın abi ve arkasındakiler, esmer bir adam ve arkasındakiler olarak ikiye ayrılıyordu.
Zamir arabadan hızla inerek korumaların yanına koştu. Zamir'in koşmasıyla Akın Abi'nin karşısındaki tüm adamların silahlarının Zamir'e doğru çevrildi.
"İndir lan o silahı!" Akın abiyi tam göremiyordum ama sesi tüm herkesi ayağa kaldıracak cinstendi. "Kardeşimi öldürecek o cesaret sende yok, kadınların önünde şov yapmayı kes!"
Zamir sadece duruyordu belinde silah olduğunu düşündüğüm yere gitmişti eli. Abisinin söyleriyle durmuştu.
Kesin bu an bir dizi olsaydı rating rekoru kırmıştık.
Zamir abisinin yanına geçmeye çalıştı fakat karşı taraftan iki koruma Zamir'in kollarını kavradı.
"O elini çek, yoksa senin için çok kötü olacak her şey." Zamir gülerek konuşuyordu. Birkaç saniye bırakmalarını beklemiş olacaktı ki bırakmayacaklarından emin olup iki adamı da kollarıyla ittirip önce birinin karnına sert bir tekme diğer gelenin yüzüne de sağlam bir dirsek geçirdi.
"Çok bile şov yaptınız Kemal! Siktir ol evimden derhal." Diye gürledi Zamir. "Kadınların ve çocukların olmadığı yerde hesaplaşırız." Alttan alttan kadın ve çocuklara zarar gelirse seni öldürmek zorunda kalırım sinyali veriyordu.
"Öyle olsun Zamir. Bu konu burada kapanmadı ama." Adam Zamir'i tehdit ettiğini sanıyordu ama Zamir neredeyse kahkaha atmak üzereydi.
"Tekrarı olmasın Kemal." Dedi Akın abi iğneleyici bir sesle.
Adamlar arabalarına bindi.
Kemal olana adam silahını bizim olduğumuz arabaya doğru doğrulttuğunu gördüğüm an Maya'nın üzerine kapandım.
Zamir'in bana ilk emanetiydi o zarar gelmemeliydi ve küçücük bir husumet yüzünden minik bir kızın başına bir şey gelmemeliydi.
Kaburgamda hissettiğim yanıcı acı ile tiz bir çığlık attım.
Sanki diri diri etimi koparıyordu.
Ağırdı büyüdü, büyüdü ve büyüdü. Tüm bedenim zonklamaya başlamıştı. Maya'yı o acıya rağmen kucağımdan bırakmıyordum ama canım çok yanıyordu, doğrulamıyordum. Maya ellerimin arasından tam kayıyordu ki kapım açıldı.
Maya'yı Pusat kollarımın arasından aldı. Kafamı yavaşça Pusat'a doğru çevirdim. Gözlerim doluyordu. Bir anda nefesimin kesilmesiyle nefes almak için ağzımı açtım ama nafile, acıdan bağıramıyordum bile.
Başımı sol taraf kaburgama doğru çevriğimde tişört delinmişti ve her tarafı ıslaktı. Açık kahve olan arabanın derisi kıp kırmızıydı.
Neler olduğunu idrak etmeye çalışırken kafamı gücümün yettiğinde havaya kaldırdım.
Zamir ve Akın Abi hızla bana doğru koşuyorlardı. Zamir koşarken sinir ve dehşetle bir şeyler söylüyorlardı ama kulaklarım öyle çınlıyordu ki duyamıyordum.
Gözlerim hafif kararmaya başladığında, Zamir'in sıcak bedenini yanımda hissettim. Kollarının arasına aldı beni hızla. Bir şeyler söylüyordu ama ne duyuyordum ne de ağzını okuyabiliyordum.
Gözlerim daha da karardı.
Ve son gördüğüm Zamir'in dolmuş olan gözleriydi.
Zamir Zemheri
Kollarımın arasındaki küçük bedenin kafası geriye doğru düştüğü an kalbim hızla çarpmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ
Teen FictionZemheri belki herkesin aklında karakıştan ibaret olabilirdi fakat benim bildiğim Zemheri sıcacık bir yaz gününden farksızdı. Her geç kızın babasında bulduğu sıcaklık ve ilgiyi ben tanımadığım bir adamda bulmuştum, dünyalar ise benim olmuştu. İg;hira...