Zamir'le birlikte yemeklerimizi bitirdikten sonra odamıza geçmiştik. Ben direkt uyumuştum çünkü tüm gün o kadar yorulmuştum ki ayakta duracak takatim yoktu. Zamir'de biraz telefonuyla ilgileneceğini söylemişti.
"Zümra." Diye mırıldanış duyarak gözlerimi hafifçe araladım.
Ardından yanağımda hissettiğim sıcaklıkla kafamı yana doğru çevirdim.
Zamir beni uyandırmış üstüne de beni öpmüştü.
Yatakta oturur pozisyona gelip ellerimi yukarı doğru gerip esnedim sonrasında ellerimi kucağıma koyup Zamir'e döndüm.
"Ne oldu bir tanem?" Diye mırıldandım uyku mahmurluğuyla.
"Bir tanen sana ölsün." Dedi ve ardından bir eliyle dizlerimin altını bir eliyle de belimi tutup beni kucağına aldı ardından yüzüme, kulaklarıma, boynuma, yanaklarıma ve anlıma sayısızca öpücük kondurdu.
Yaptıkları beni gıdıkladığı için yüksek sesle kahkaha attım. "Zamir durur musun ya!" Diye mırıldandım ama sesim benim aksina çok huzurlu çıkmıştı.
Zamir beni yavaşça yere indirdikten sonra elleriyle ellerimi kavradı ve parmaklarımızı birbirine geçirdi.
"Sana kahvaltı hazırladım meleğim." Dedi huzurlu bir tınıyla.
"Sen? Bana. Kahvaltı. Hazırladın. Oha sen şu karısına iş buyuran diktatör heriflerden değil misin?" Dedim dalgayla karışık bir ses tonuyla.
"Bak ya. İki dakikada kılıbık heriflere benzettin beni, hazırladığım kahvaltıyla utandıracağım kızım seni." Dedi kınayan bir ses tonuyla aynı zamanda merdivenlerden inmeyin de bitirmiştik. Mutfağa doğru bedenimi döndürüp yürümeye devam ederken Zamir elini omzuma attı ve dudaklarını yanağıma yaslayıp dulu bir öpücük kondurdu.
Mutfağa varmamızla düşüncelerimden sıyrılıp Zamir'in hazırladığı koca sofraya baktım.
Tam yorum yapmaya yeltendiğim sırada kapı çaldı. Endişeyle Zamir'e döndüm. Bu saatte Zamir'in birini çağıracağımız düşünmüyordum.
Zamir endişeyle ona baktığım için korktuğumu anlamış olacak ki yanağımdan küçük bir makas aldı. "Ekmek söyledim güzelim, o gelmiştir ben kapıya bakayım sende bize çay koy olur mu?" Dedi. Sakin bir tavırla.
Kafamı olumlu anlamda yukarı aşağı salladım. Zamir bozuk para koyduğumuz ufak kaptan bir miktar para alıp kapıya doğru yürüdü.
Bende tezgâha doğru yönelip raftan iki bardak çıkarıp çayları koydum, ardından çaylarla birlikte masaya oturup Zamir'i beklemeye başladım.
Ufaklık hala piyasada yoktu çok büyük ihtimal yatıyordur.
Yemeği bitirdikten sonra gidip Ufaklık'la uğraşacağım çünkü günlerdin onunla oyun oynamıyordum.
***
Neredeyse akşam olmuştu, tüm gün temizlik yapmıştık Zamir'le beraber. Şimdi ise evimizde oturmuş en sevdiğim dizi olan shadow hunters izliyorduk. Zamir'in çok ilgisini çektiğini sanmıyorum ama benim için izliyordu sanırsam.
"Ay ısıracağım şimdi şu adamı çok tatlı." Dedim sesimi inceltmiş bir şekilde hayran hayran.
Kafamı yavaşça Zamir'e doğru çevirdim.
"Evli barklı kadınsın sen, ben dururken elin herifini ısırmakta neymiş. Hiç yakıştıramadım." kınayıcı sesi kıkırdamama sebep olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ
Teen FictionZemheri belki herkesin aklında karakıştan ibaret olabilirdi fakat benim bildiğim Zemheri sıcacık bir yaz gününden farksızdı. Her geç kızın babasında bulduğu sıcaklık ve ilgiyi ben tanımadığım bir adamda bulmuştum, dünyalar ise benim olmuştu. İg;hira...