25. Bölüm

380 21 17
                                    

Herkese tekrardan selaamm.❤️ Bu kadar ara verip sizi beklettiğim için çok özür dilerim. Bir daha uzun aralar verdiğimde @hirasukarabck Instagram hesabına mesaj atarak beni daralabilirsiniz ĞWÖZĞWÖSĞWLSĞDŞ

Herkes buraya başladığı saati bırakabilir mi?

Bol bol yorum yapıp oy vermeyi unutmayınnn keyifli okumalar...❤️🧚🏻‍♀️

***
Şaşkınlıkla Zamir'e bakakalmıştım. "Ne?" Çıktı dudaklarımdan.

"Evet, ben çok uzun süre önce ayarladım ama sana söylemeyi unutmuş olmalıyım." Yemeğinden kafasını kaldırmadan konuşuyordu.

"Nasıl unutmuşsun?" Diye mırıldandım. Bir şeyler sakladığını fark ediyordum ama sormak ve sorgulamak istemiyordum.

"Unutmuşum işte Zümra, ne sorguluyorsun?" Sesi hafif sinirli çıkmıştı ve yemekten hafif başını kaldırmıştı. "Sana da ne yapsak yaranamıyoruz amına koyayım." Normalden tuhaf davranıyordu.

Kafamı abime çevirdiğimde abim yemekten kafasını yemekten kaldırmadan yemek yiyordu. Hepsi bir tuhaftı.

"Kafana göre Zamir."

Arkama yaslanıp telefonumun tekrar elime alıp gezinmeye başladım.

***

Aradan birkaç saat geçmişti ve tekrar eve geçmiştik. Zamir hala normalden çok fazla soğuk davranıyordu ve nedenini çözmek için büyük çaba sarf ediyordum hatta demin odaya çekip bir şeyi olup olmadığını sormuştum. Aldığım cevap ise 'hayır bir şeyim yok ve olsa da sana ne' olmuştu.

Bir şey söylemeden salona indiğimde o da arkamdan gelmişti sonrasında da abim ve Yiğit ortadan kaybolmuştu. Yarım saatten fazladır da Zamir'le beraber Penceremden filminin ilk serisini izliyorduk. Ama ne izlemek! O bir koltukta ben bir koltukta.

Tam ilk serinin sonuna geldiğimizde abim ve Yiğit gümbürtüyle aşağıya indiler.

"Hello, büyüklü küçüklü Zemheri'ler!" Diye şakıdı tam önümde duran Yiğit. "Atlas otur evladım!" Abim derin nefeslerle yanıma oturup kolunu omzuma attığında ben de başımı onun göğsüne yasladım. "Şimdi öncelikle demin asistanım Yaren Zemheri'yi aradım ve bugünkü tüm toplantılarımı iptal ettirdim." Büyük bir havayla bileğin kaldırdı saate baktı sonrasında da devirdiği gözlerini bize çevirdi. "Ve size bütün günümü ayırdım."

Zamir arkadan büyük bir kahkaha kopardı. "İmzadan imzaya girdiğin, asla toplantılarına dahil olmadığın şirketinden mi izin aldın? Vah vah kesin incilerin dökülmüştür Yaren'i ararken."

Atlas bu sırada Yiğit'in telefonunu almış ve kurcalıyordu. "Gerçekten Yaren'i aramış amına koyayım!"

"Sana ne ya benim yareni aramamdan, şifre güncellemem gerek bir saniye." Diyerek hışımla telefonunu çekti ve birkaç tuşa tıkladıktan sonra telefonu arkaya doğru fırlattıktan sonra yüksek sesle bir gürültü kopunca hepimiz gözlerimizi sıkıca kapattık.

"Ben o telefonu sana alayım diye milyarlarımı harcadım pezevenk!" Diye kükreyen Zamir'di. Ben hariç herkese karşı normaldi.

"Neyse Zamir Bey şu an konumuz bu değil. Şimdi gezeceğimiz yerleri size sayıyorum." Cebindeki kâğıdı çıkararak sanki ilkokulda kürsüde çıkıp şiir okuyormuş gibi bir edayla konuşmaya tekrar başladı. Boğazını temizledi. "Ayasofya Cami'ye gidebiliriz. Topkapı Sarayına gidebiliriz." Yüzünü ekşitti. "Gerçi siz kültürsüz insanlarsınız oralarda sıkılırsınız siz."

ZEMHERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin