Zamir ne yapmıştı öyle?
Kalbim yerinden çıkacaktı sanırım.
Ağzını hafifçe aralayıp ağzındaki dumanı usulca ağzıma doğru üflemeye başladığında ne yapmak istediğini anladım bende dudaklarımı ardından hafifçe aralayıp onu kışkırtmak için dilimi ileriye doğru hafif hareket ettirdim.
Ağzından hafifçe çıkan iniltiyle birlikte önceden yavaşça ağzıma bıraktığı dumanları şimdi hızlı bir şekilde ağzıma aktardıktan sonra geri çekilip arkasına yaslandı ve derin bir nefes verdi.
Bende ağzımdaki dumanı havaya doğru üfledim yaptıklarımın farkına sonradan varmam utanmamı sağlamıştı bu yüzden kafamı aşağı eğip dizimin üstünde duran elimle oynamaya başladım.
Zamir'in yüksek sesli kahkahasını duyunca kafamı kaldırıp ona baktım.
Ben ona bakınca daha da kahkaha atmaya başlamasıyla kaşlarımı çattım.
"Neye gülüyorsun?" Diye sordum çattığım kaşlarımı düzeltmeden. Ben sorumu sorduktan sonra oda gülmeyi bırakmıştı zaten.
Ellerini uzatım usulca sağ elimi ellerinin arasına alıp okşamaya başladı.
"Çok güzelsin ama sen." Diye mırıldandı hafifçe.
Siyah harelerini usulca kahve harelerime kilitledi. Bana bakmasının bile kalbimin teklemesine sebep olmasının nasıl bir açıklaması olabilirdi?
Anlayamıyorum bu kadar kısa bir süre içerisinde birbirimize nasıl alışmıştık böyle. Ben normalde insanlardan nefret ederdim ama ondan hiç etmemiştim aksine hep ona karşı sevgi ve huzur hissetmiştim.
"Teşekkür ederim." Diye fısıldadım. "Ben çok yoruldum, zaten Yiğit'ler içi-" derken aniden Zamir'in telefonu beni susturmuştu.
"Heh, Yiğit arıyor Maya için sanırım. Seni birazdan dinleyeceğim." Dedi ve telefonu hızla kulağına götürdü. "Yiğit efendim abim, Maya nasıl." Diye soruları ardı arkasına sıralamaya başladı. Ardından "Lan bunun şakasını yapılır it?" Diye bağırınca beklemediğim için hafif irkilmiştim.
Eliyle elimi kavrayıp sıktı ve gözlerini olumlu anlamda sıkıca kapayıp açtı.
"Defol git, gevşeğe bak." Diyen Zamir düşüncelerimi böldü.
Zamir elindeki telefonu bir hışımla masaya koydu tekrardan ve bana döndü.
"Ne olmuş?" Diye soru yöneltmemle derin bir nefes aldı.
"Maya'nın bir şeyi yokmuş, Yiğit'ler aklınca bizi yalnız bırakmak istemişler. Ona sinirlendim. Aslında bir bakımdan iyi bir şey yapmış ama Maya'yı öne sürmemeliydi. Korktum." Dedikten sonra derin bir nefes çekti.
"Diyecek bir şey bulamadım, heh şey kalkalım mı? Ben hem çok üşüdüm hem de yorgunum evimize gidip yatalım." Diye mırıldandım başımı geriye doğru atarak.
"Tamam güzelim, gidelim. Sen ne dersen, nasıl istersen öyle yapalım prensesim." Elimi bırakmadan ayağa kalktı ardından bende ayağa kalktım ve yediklerimizin parasını ödemek için küçük kulübeye doğru yürümeye başladık.
"Zümra yarın babamlar bizi onlara davet ediyor, onlara gidip akşam yemeği yiyelim mi?" Diye sordu.
"Olur, gidelim. Hem Maya ile oyun oynarız." Dedim ı harfini uzatarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ
Roman pour AdolescentsZemheri belki herkesin aklında karakıştan ibaret olabilirdi fakat benim bildiğim Zemheri sıcacık bir yaz gününden farksızdı. Her geç kızın babasında bulduğu sıcaklık ve ilgiyi ben tanımadığım bir adamda bulmuştum, dünyalar ise benim olmuştu. İg;hira...