"Çok güzel batırdın bizi! Önce Alman kadını kıskandım ayağına bana salak gibi işi bozdurdun! Sonra İspanyollara vereceğimiz projeyi gidip abine verdin!"Hızla başımı olumsuz anlamda salladım.
"Y-Yapmadım!" Diye bağırdım. "Yapmadım yemin ederim yapmadım! Ben ajan değilim! Abim bilmiyordu bile!" Hıçkırdım. "Alman kadını gerçekten kıskandım!"
Alparslan aniden elini sertçe duvara vurduğunda korkuyla çığlık attım. Üstüme geldiğinde duvara sindim.
"Yalan söylemeyi kes!" Çenemi tuttu. "Ulan abinle bir olup benimle alay ettiniz! Seni öperken geldi, biliyordu senin olduğunu! Nasıl bir genişlik bu? Kardeşine dokunduğumu biliyordu! Alay etti seninle! Şaka mısınız lan siz?"
Hızla gömleğinden tutup onu kendime çektim.
"Yapma ne olur..." Diye fısıldadım. "Yapma... Abim izin vermezdi böyle bir şeye! Bilmiyordu tabii ki! Hâlâ bilmiyor." Onu kendime çektim. "Ben seni çok sevdim Alparslan... Sadece seni istedim. Yapma lütfen..."
İnanmıyordu ki bana...
Alparslan hızla ellerimi üstünden itti.
"Beni ayartmak için şirkete geldin! İşinde gücünde adamdım ben! Ayarttın da... Bağladın kendine! Tatlı tavırların, o gülümsemen... Lan hepsi nasıl yalan olabilir? Nasıl bir oyuncusun sen?"
Yüzünü avuçladım.
"Yalan değildi... Ya yalan değildi yemin ederim! Ben sana âşık olduğumda senin kim olduğunu bilmiyordum! Sonradan öğrendiğimde işten ayrılmak istedim beni bırakmadın-" Ellerimi itti.
"Sus artık lan sus! Yalan makinesi gibisin! Daha ne yapacaksınız? Ciddi zarara uğradık! Git abine övün yediğin bokla! Başardınız!" Bana iğrenerek baktı. "Bir daha yoluma çıkmayacaksın Eylül Karaaslanlı!"
Beni ittiğinde hızla peşinden koştum. Tam önünde durduğumda göz devirdi. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum...
"E-Eğer öğrenilirse döverler beni! Caner onlara haber verecek! Biterim ben Alparslan! Yapma yalvarırım!"
Telefonuma gelen mesajla birlikte beynimden vurulmuşa döndüm.
"Çabuk eve gel lan!"
"Çabuk!"
Abimdendi...
Öğrenmişlerdi!
Korkuyla sevdiğim adama döndüğümde kahkaha attı.
"Abin öğrenmiş mi? Bu da ikinci planınız... Seni içimize sokmaya devam edecek. Seni masum gösterecek. Oldu amına koyayım! Çık git lan hayatımdan!"
Gömleğini sıktım.
Mavilerine yalvarırcasına baktım.
"Alparslan beni çok kötü dövecekler diyorum! Ev yasağı koyarlar! Beni zorla evlendirmeye kalkarlar!" Mavilerinde gördüğüm hüzünle ona bir adım daha yaklaştım. "Yaparlar hepsini... Ne olur bana sahip çık. Beni ailemden koru..."
Alparslan yeniden kahkaha attı. Acıyla ona baktığımda ellerimi yeniden üstünden itti. Etrafını süzüp bana döndü.
"Seninkiler şimdi de seni ben acıyayım diye dövecek öyle mi? E umurumda değil. Allah'tan sana âşık falan olmadım yoksa senin gibi basit bir yalancının acısını çekecektim!"
Umurunda değil miydi?
Bana âşık değil miydi?
Basit bir yalancı mıydım?
Sözlerini algılamakta güçlük çektim. Hızla beni kolumdan tuttu.
"Defol git!" Diye gürledi. "Defol!" Her sözünde daha çok canım yanıyordu.
Alparslan bana sahip çıkmamıştı...
Bomba kesit.🔥
Sınırı geçmeyi ve bolca yorum bırakmayı unutmayın.❤️🔥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ DOLUNAY -TİMYA- (KARADENİZ SERİSİ IV)
General Fiction"Ben o adamı istiyorum ve elde edeceğim!" Her ne kadar beni istemese de bunun gerçek düşünceleri olmadığını biliyordum. En azından hissediyordum... Alparslan Atabey benim için imkânsız bir hayal gibi görünse de böyle olmayacaktı! O da beni sevecekt...