KESİT

10.4K 957 165
                                    


"Alparslan Bey, merhaba. İzninizle sizinle bir konu hakkında konuşacaktım."

Merakla onları dinlerken nihayet onun sesini duydum.

"Tabii Zülal. Yalnız toplantım var. Uzun bir konuysa çıkmadan önce uğraman daha iyi olur."

İşkolik!

Bu adamın bu iş aşkı anlaşılan beni zorlayacaktı.

"Şey, yok. Kısa bir konu aslında."

Zülal'in sesi titriyordu!

Hiç oyunculuk yeteneğinin olmamasına küfür ettim. Çok basit bir şeyi yaparken bile korkuyordu!

"Gel, otur Zülal. Seni dinliyorum."

Kalbim deli gibi çarparken koltuğa oturdum. Elim kalbimde onların konuşmasını dinliyordum.

"Alparslan Bey, izniniz olursa eğer size birini önerecektim... Belki bu benim haddim değil ama en yakın arkadaşım iş arıyor. Durumları da biraz kötüleşti. Eğitimi de çok iyi. Size bir CV bırakmamı istedi. Tabii isterseniz..."

Alparslan duraksadı.

"Ben bu şekilde çalışan almıyorum Zülal. Torpille değil, elemeyle birlerini seçiyoruz biliyorsun. Şirketimiz büyük bir şirket. Bize uyum sağlaması lazım, çalışma saatlerine uygun olması lazım, çok üretken olması lazım."

Olmayacak mıydı?

Gözlerim anında doldu...

Zülal ne diyebilirdi ki? Adam en başından olumsuz konuşuyordu!

"Yok yok! Yanlış anladınız beni. Ben torpille alın demedim ki." Dedi. "Çok iyi üniversitede okudu. Yurt dışında çalışmalar yaptı. Tam da sizin ilginizi çekecek konularda... Sadece işe ihtiyacı var. Sizin de asistana ihtiyacınız varmış diye duydum. Belki istersiniz diye söylemek istedim."

Zülal'in ellerinin titrediğine yemin edebilirdim.

Alparslan derin bir nefes verdi.

"Pekala, ver bakalım dosyayı."

İşte bu!

Heyecanla oturduğum yerden kalktım. Zülal'in titreyen nefesinden başka hiçbir şey duymuyordum! Ta ki Alparslan sesini yükseltene kadar...

"Bu kızı tanıyorum!" Hiddetle çıkan sesine anlam veremedim. "Bu kızı çok iyi tanıyorum... Bir yerden tanıdık geliyor."

Demek beni hatırlıyordu!

Adamı öyle bir etkilemiştim ki beni unutamamıştı... Evin içinde sırıtarak volta atıyordum.

"Bu manyak kız!" Diye bağırdı. "Dün odamın kapısında eğilip kendi kendine gülen..." Kaşlarımı çattım. "İstemiyorum ben bu manyak kadını! Lütfen çık odamdan Zülal!"

Donup kaldım.

O bana manyak kadın mı demişti?

Öfkeyle telefonu sıktım.

"Evet manyak ama özünde çok iyidir! Bir deneseniz mi? Gerçekten zor durumda! Üniversiteyi İngiltere'de okudu. Çok iyi bir okulda! Mimarlık bitirdi. Buraya da yeni döndü sayılır. Bence bir değerlendirin. Asla pişman olmazsınız!"

Bu kız aptal mıydı? Bir de manyak diye onaylıyordu! Adamı iyice benden korkutacaktı! Zaten Alparslan da manyak olduğumu sanmıştı!


Haydi iyisiniz yine dayanamadım gece kesiti bırakıyorum bugün bölüm atmama rağmen.😂

Yeni bölüm sınır geçtiği hafta gelecek. Ne zaman bitirebilirsem. Uzun sürmez diye tahmin ediyorum.

Oyları yükseltirseniz daha uzun bölümler gelir.

Sevgiler...💘

MAVİ DOLUNAY -TİMYA- (KARADENİZ SERİSİ IV) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin