12 "Hüsran"

16.6K 2.1K 1K
                                    


Sevmek Bana Yasak isimli yeni kurgum yayımda! Profilime girip kütüphanenize ekleyebilirsiniz!

İyi okumalar.❤️‍🔥

EYLÜL

Onun göğsüne sokuldum.

Beni bir restorana götürmesinin ardından o uçuruma getirmişti. O şerefsiz belki bir yerlerde yine beni izletiyordu. Umurumda bile değildi.

Alparslan yavaşça belime sarıldı.

"En büyük şansım sensin," Şaşkınca ona baktım. "Özür dilerim seni üzdüğüm için..." Diye mırıldandı.

En büyük şansı ben miydim?

Böyle düşünmesi hoşuma gitti. Benim de en büyük şansım o olacaktı. Birbirimizin şansı olacaktık. Birlikte çok güzel olacaktık fakat bunun için onun aşktan korkmaması gerekiyordu.

"Neden korkuyorsun aşktan?" Diye sordum. "Neden evlenmek sana bu kadar korkutucu geliyor?"

Sıkıntıyla derin bir nefes verdi.

"İyi bir koca olamamaktan endişeliyim. Kimsenin hayatını mahvetmek istemiyorum."

Göğsüne sarıldım.

"Bence olursun." Dudaklarımı ıslattım. "Yani benimle olmasa bile..." Alayla güldü.

Ne olduğunu anlayamadan dudaklarını boynumda hissettim.

"Ağlayacaksın birazdan." Ellerini kaldırdı. "Öyle bir hata yaparsam çeker vurursun beni. Senden korkuma başkasıyla evlenebileceğimi sanmıyorum."

Burukça güldüm.

Düşüncesi bile hoş değildi...

"İyi, korkmana sevindim. Kadın tarafından biraz korkmak gerekiyor."

Alparslan güldü ve beni kendine çekip sarıldı.

Titreyen bedenimi gördüğünde yavaşça geri çekildi. Kabanı kollarıma bıraktığında içinde kayboldum. Yüz kiloyu aşkın adamın kabanını giymek böyle oluyordu demek...

Onun kokusu ciğerlerime dolduğunda kocaman gülümsedim.

"Kabanını sonunda doğru kişiye verdin."

Yavaşça saçlarımı okşadı.

"İsteyerek vermedim o kabanı! Kadın istedi ben de vermek zorunda kaldım. Eve gidince direkt yıkanmasını istedim. Benim bile psikolojimi bozdun artık."

Kahkaha attım.

Alparslan gerçekten benden korkmaya başlamıştı. Tabii bu tatlı bir korkuydu. Elimi tuttuğunda beni arabaya bindirdi. Kendi de bindi ve arabayı çalıştırdı. Hemen klimayı açtı.

"Birazdan ısınırsın." Gülümsedi. "Şirkete geçelim artık. Öğle arasından önce yemek de yedin. Daha sana nasıl torpil geçebilirim?"

Kıkırdadım.

"Koca yürekli patron! Teşekkür ederim. İşlerimiz yoğun. Bence de geçsek iyi olur."

Alparslan arabayı şirkete sürdüğünde mutlulukla başımı cama yasladım.

Belki de o itiraf çok yakında gelecekti.

***

Heyecanla üstüme bakarken Alparslan'ın beni beğeneceğini düşündüm. Onun için bugün özellikle hazırlanmıştım.

Tuvaletten çıkarken son kez saçlarımı düzelttim. Odasının önüne geldiğimde kapısını tıklatıp içeriye girdim.

"Alparslan?" Gülümsedim. "Bugün hiç kahve içmedin. İsteyip istemediğini soracaktım." Durdum. "Bir de yarın toplantın olduğunu hatırlatacaktım. Hep hatırlat diyorsun ya, o yüzden onu da hatırlatmak istedim."

MAVİ DOLUNAY -TİMYA- (KARADENİZ SERİSİ IV) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin