EYLÜLAlparslan öfkeden köpürüyordu. Dehşet içinde odama bakarken bakışlarımı ona çevirdim.
"Bilmiyorum!"
Hızla odama girdiğimde peşimden geliyordu. Notu aldım.
Dünyanın en güzel kadınına...
-Ayberk Yılmaz
Alparslan hırsla notu buruşturup attı. Bu yüzden mi gün boyunca bana kızmıştı?
"Kim bu herif? Söyle kim!"
Loya neşeyle kıkırdadı.
"Sana bir çiçek mi yollasam? Not için bir isim sallarım. Bakalım abim seni kıskanacak mı? Eğer kıskanıyorsa gerçekten sevmeye başlamıştır. Ne dersin?"
Panikle etrafıma baktım.
"Hayır sakın! Ya sevgilim var sanarsa? Ters bir etki yaratabilir. Hiç gerek yok."
Loya uzaklara dalarken gülümsüyordu. Bu pek hayırlı bir gülüş değildi. Bana döndüğünde sessizce başını salladı.
"Tamam canım. İstemiyorsan yollamam."
Rahat bir nefes verdim.
Bu çok mantıksız olurdu!
"Ah Loya!" Öfkeyle söylendim. "Deli misin sen?" Diye fısıldadım.
Alparslan kolumu tuttu.
"Ne mırıldanıyorsun sen?" Diye soludu. "Anlat, kim bu?" Dedi.
Eğer kıskanıyorsa gerçekten sevmeye başlamıştır...
Loya'nın sözleri beynimde defalarca yankılandı. Dudaklarımda bir tebessüm belirdi. Gerçekten beni sevmeye mi başlamıştı?
İçim kıpır kıpır oldu. Alparslan çatık kaşlarla cevabımı bekliyordu ki kapı açıldı.
"Çok özür dilerim efendim. Çiçeği yanlış kişiye getirmişim."
Genç bir kız çiçeği odadan alırken şaşkınca onun gidişini izledim.
Görüş alanıma uzaktan giren Loya'yla başımı iki yana salladım ve gülümsedim. Bana öpücük atıp asansöre bindi. Alparslan'ın arkası dönüktü ve kardeşini görmüyordu.
"Neye gülüyorsun sen?"
Alparslan'ın mavilerini izledim.
"Komik geldi. Ben de sapığım var sanıp korktum. Sen öyle celallenince panik yaptım. Neyse ki yokmuş da yanlış anlaşılmaymış."
Alparslan başını salladı.
"Aynen öyle! Ben de sapığın var sanıp senin adına korktum! Benden gizliyorsun korkuyorsun sandım! Üstüne geldim bu yüzden. Kusura bakma Eylül."
Yok artık!
Adam iki dakika sürmeden bir oyun yazıp oynamıştı. Ona inanmış gibi yapıp başımı salladım.
"Olur da biri rahatsız ederse söyle yani! Gidip parçalara ayırırım o herifi!" Yutkundu. "Yani benim kadı-" Hızla boğazını temizledi. "Çalışanıma böyle bir şerefsizlik yaparsa döverim! Kötü döverim! Korkutmasına izin vermem! Öyle değil mi? Sürekli benimlesin, artık insan daha çok şey oluyor!"
Alparslan Atabey durumu kurtarmaya çalışıyordu ve çok saçmalıyordu. Tabii gözüme çok tatlı geliyordu, orası ayrı bir konuydu.
Güldüm ve elini sıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ DOLUNAY -TİMYA- (KARADENİZ SERİSİ IV)
Ficción General"Ben o adamı istiyorum ve elde edeceğim!" Her ne kadar beni istemese de bunun gerçek düşünceleri olmadığını biliyordum. En azından hissediyordum... Alparslan Atabey benim için imkânsız bir hayal gibi görünse de böyle olmayacaktı! O da beni sevecekt...