23 "Çocuk"

8.5K 1.1K 417
                                    


EYLÜL

Alparslan bir ay sonunda işe gitmeye karar vermişti. Doktoru da onay verince bir şey diyememiştim. Bu durum canımı çok sıkıyordu. İstemiyordum işte...

"Gidiyor musun?"

Bana döndü.

"Bakma öyle..." Kollarını açtı. "Sana da gel diyorum istemiyorsun." Kollarına koştum.

Başımı göğsüne yasladığımda saçımı uzunca öptü.

"İstiyorum ama bugün biraz halsiz hissediyorum. Bu haftalık gelemeyebilirim."

Kaşları çatıldı.

"Eylül doktora mı gitsek? İşe daha sonra da giderim." Sakallarını okşadım.

"İyiyim ben korkma. Sadece biraz midem bulanıyor."

Alparslan iç çekti.

"O zaman yat dinlen. Yarına geçmezse kesinlikle gidiyoruz." Hafifçe başımı salladım.

Alparslan alnımı öptü.

"Gitmeden sevişmek isterdim ama hastasın diye sana kıyamıyorum."

Kıkırdadım.

Parmaklarımın ucunda yükseldim.

"Birazcık eğil de öpeyim seni."

Boyumun yetmesi mümkün değildi. Atabey erkekleri iki metre sınırını aşarak tüm kadınlara eziyet ediyordu.

Alparslan sırıttı ve eğildi. Aniden beni kucağına aldığında kıkırdadım. Bacaklarımı hemen beline sardım.

"Şimdi daha rahat öpersin."

Dudaklarımı hafifçe dudaklarına bastırdım. Alparslan hemen kalçamı kavradı. Beni bulduğu her yerde öpüyordu. Sevişmeden bir gün geçirince krize giriyordu. Regl olduğumda yedi gün bekleyince yine küçük bir kriz yaşanmıştı. Sanki yıllardır bu anı beklemiş gibiydi.

Alparslan dudaklarıma sıcacık öpücükler kondurdu. Sarı saçlarını okşadım.

"Git hadi, geç kalma." Diye mırıldandım.

Beni öperek susturdu.

"Karıma doymadan mı gideyim?"

Her karım dediğinde eriyip bitiyordum. 

"İçine sinmiyorsa gitme."

Güldü.

"Beni yollamak istemiyorsun yani." İç çekti. "İşler yoğunmuş, babam çağırıyor bebeğim. Seni bırakıp gitmeyi kesinlikle istemezdim. Kurt da sınava çalışıyor biliyorsun. Poyraz ve benden başka kimse yok."

Bu da doğruydu tabii.

"Haklısın aşkım, peki git o halde. Ben seni sürekli ararım zaten." Yanağını öptüm.

Yeniden dudaklarımızı buluşturdu. Beni duvara yasladığında öpüşünü derinleştirdi. Duramayacağını bildiğim için hafifçe geri çekildim.

"Akşamı bekle."

İç çekti.

"Güzel bir gecelik giy. Jartiyer de olsun."

"Yırtıyorsun, giymeyeceğim. Çok para veriyorum onlara. Eve sürekli poşetlerle mi geleceğim ben?"

İnledi.

"Dayanamıyorum ne yapayım? Paramız var, istediğin kadar al. Batmayız bununla."

Kahkaha attım.

"Eğer batarsak babana gecelik almak yüzünden battığımızı sen açıklarsın."

MAVİ DOLUNAY -TİMYA- (KARADENİZ SERİSİ IV) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin