EYLÜLNisan, 2019
Sevdiğim adamın göğsüne sokuldum. Nefesi düzenliydi, hâlâ uyuyordu. Uyandırmaya kıyamadım. Ellerimi o güzel sakallarına çıkardım. Yanağına tatlı bir öpücük kondurdum.
Çok yakışıklıydı...
Uyurken bile güzelliğine ölüyordum...
Kapı aniden büyük bir gürültüyle açılınca çığlık attım.
Kalbim korkuyla çarpıyordu!
Emre elindeki su tabancasını aniden üstümüze doğrulttu.
"Emre dur!"
Beni dinlemedi...
Üstüm başım ıslanırken çığlıklar attım. Alparslan dehşet içinde uyandı.
"Emre!"
Adam ne olduğunu bile anlayamamıştı!
Hızla yataktan kalktığımda Emre kahkaha attı ve koşarak odadan çıktı.
"Ulan velet..." Alparslan sinirle yeniden uzandı. "Baş belası!" Gerçekten de baş belasıydı!
Mecburen üstümü değiştirdim. Alparslan'a da şort ve tişört çıkardım. Onun yanına gidip üstünü değiştirdim. Uslu uslu değiştirmemi bekledi.
"Romantik bir şekilde seni öpüyordum... Emre bizi ayırmadan önce." Dedim.
Alparslan inledi.
"Başıma bela... Hepsi senin yüzünden!"
"Ben ne yaptım, deli misin?"
"Seneler önce büyük konuştun, yaramaz çocuk asla istemem dedin başımıza geldi!"
Hah, suçlu ben miydim? Büyük konuşmuştum ama başıma geleceğini nereden bilebilirdim? Yaramaz çocuklardan hep nefret etmiştim...
Kendi çocuğum hariç...
"Alparslan abartma! Çocuk daha! Ben doğurduğum için pişman değilim, sen pişmansan bilemem!"
Sinirle odadan çıktım.
Uykudan uyandığı için sinirlendiğini biliyordum. Yine de oğluma böyle söylemesine gıcık olmuştum. Ben doğurmuştum sonuçta, oğlum benim dünyamdı...
Emre'nin odasına girdiğimde yatakta oturduğunu gördüm. Beni görünce hemen yataktan kaçtı.
"Emre gel buraya!"
Tam odadan çıkacaktı ki onu yakaladım.
"Anne şaka yaptım! Hava sıcak, sizi düşündüm!"
Bahanesi de hazırdı.
"Kızmayacağım." Yanağını öptüm. "Sadece bir kez daha yapmamanı istiyorum, baban çok kızdı. Uyuyan insana böyle şaka yapılmaz. Bir daha olmasın prensim olur mu?"
Emre dudağımı büktü.
"Siz de şakadan anlamıyorsunuz! Bir daha yapmam."
Yanaklarını uzunca öptüm.
"Annem, biz böyle şakalar için büyüğüz. Bir daha yok, anlaştık mı?"
Emre ofladı.
"Benimle su tabancası oynamıyorsunuz! Sıkıldım sizden!" Diye homurdandı.
Demek buna üzülüyordu. Hava hâlâ serindi, hasta olmasından endişeleniyordum ve izin vermiyordum. Evde de her yer batıyordu, Emre'nin sınırı yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ DOLUNAY -TİMYA- (KARADENİZ SERİSİ IV)
General Fiction"Ben o adamı istiyorum ve elde edeceğim!" Her ne kadar beni istemese de bunun gerçek düşünceleri olmadığını biliyordum. En azından hissediyordum... Alparslan Atabey benim için imkânsız bir hayal gibi görünse de böyle olmayacaktı! O da beni sevecekt...